Bu kahverengi düşmanca gözlerde, nefret, güç vermek için parlak bir şekilde yanıyor. | Open Subtitles | الكراهية التي تشتعل بريقاً في العيون السمراء ! لتحـرّق الأعـداء كيّ تـتـزود بالوقـود |
Bir kapı açılacak, beyaz, güneşten parlak yeni kente. | Open Subtitles | بوابة سوف تفتح علي مدينة كاملة جديدة من الحجر الجيري أكثر بريقاً من الشمس |
Her şey daha parlak. Ateş daha sıcak. | Open Subtitles | لكن ثمّة إستثناء فكلّ شيء أصبح شيء أكثر بريقاً |
Bu bana senin elbiseni gölgede bırakacak bir kıyafet bulmama yetecek bir zaman bırakmıyor ve biliyorsun, mutlaka beyaz giyeceğim. | Open Subtitles | حسن ، هذا لايعطيني وقتاً كافياً حتى أجد فستان يفوق فستانك بريقاً وتعلمين بالطبع أنني سأرتدي فستاناً أبيضاً |
Gözlerinizde pırıltı görüyorum. | Open Subtitles | إنّني أرى بريقاً في أعينكم |
Lliad parlaklık getirecekti... | Open Subtitles | إلياد يعطي بريقاً شعر ظهر كلبك. |
Ama değilim. Her şey daha parlak. | Open Subtitles | لكن ثمّة إستثناء فكلّ شيء أصبح شيء أكثر بريقاً. |
Bir erkeğin dikkatini en parlak, en göz alıcı olanın çekeceğini düşünürler. | Open Subtitles | يفكرون أن الأعلى والأكثر بريقاً سيجذب عيون الرجال |
Yıldızlar savaş öncesinden daha parlak görünüyor, değil mi? | Open Subtitles | النجوم تبدو أكثر بريقاً عما كانت قبل الحرب، ألاّ تعتقدين ؟ |
"Çok şanslısın. Saçların çok parlak." | Open Subtitles | "إنك محظوظة جداً، تملكين الشعر الأكثر بريقاً." |
O kadar parlak ki. | Open Subtitles | "يشع بريقاً" |
O kadar parlak ki. | Open Subtitles | "يشع بريقاً" |
O kadar parlak ki. | Open Subtitles | "يشع بريقاً" |
- Ya da beni gölgede bırakmasına. | Open Subtitles | -أوعلى أن تفوقني بريقاً . |
- Ve beni gölgede bırakmasına. | Open Subtitles | -وأن تفوقني بريقاً . |
Bir pırıltı gördüm. | Open Subtitles | رأيت بريقاً |
Gülüşünüze parlaklık katın. | Open Subtitles | *أعط إبتسامتك بريقاً متميّزاً* |