Braylin'in öğrenci-öğretmen ilişkisi kuralları yüzünden, onun bana yaklaşmadığına inanmaya çalışsam da içimde bir yerlerde biliyordum ki o tehlikelerden korkmayacak kadar romantikti. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقنع نفسي بأن سبب عدم سماحه بحدوث شيء كان لأن العلاقة بين البروفسور والطلاب كان مخالفاً لقوانين "بريلين" |
Pekala, Braylin Koleji'nde öğretmenlik yapmaya gittiğimde, ruhen, Zabriskie Noktası'ndaydım. | Open Subtitles | حسناً، دعنا نقل إنني عندما ذهبت للتدريس في كلية (بريلين) كانت حياتي العاطفية جرداء كصحراء (زابريسكي) |
Bahar dönemini yeni bitirdik, ve Braylin'de yazlarımız bayağı aktif geçer. | Open Subtitles | لقد أنهينا فصل الدراسة الربيعي للتو والفصل الصيفي دائماً ما يكون حيوياً جداً في (بريلين) |
Herhalde o yoğun temposunun arasında Braylin'de biraz nefes almış oldu. | Open Subtitles | أظن أنه وجد (بريلين) هادئة بعض الشيء نظراً لمزاجه المضطرب |
Braylin'deki son haftalarımı da harcadım ve Avrupa'da öğretmenliğin planlarını yapıyordum. | Open Subtitles | واصلت أسابيعي الأخيرة في (بريلين) وخططت للذهاب إلى أوروبا للتدريس |
- Profesör Lucas, Braylin'e hoşgeldiniz. | Open Subtitles | -بروفسور (لوكس)، أهلاً بك في (بريلين ) |