Çikolatalı ve fıstık ezmeli turtam var. | Open Subtitles | عندي فطيرة شوكولاتة بزبدة الفول السوداني. |
Onlar fıstık ezmeli sandviçleri bile yiyemezler. | Open Subtitles | بالكاد يستطيع الكي مقاومة بزبدة الساندوتش |
Aslında bana fıstık ezmeli, ceviz ezmeli fındık ezmeli, çamfıstığı ezmeli yani kabuklu yemiş ezmesi olan herhangi bir şeyden sandviç yapabilseniz çok iyi olurdu. | Open Subtitles | أيمكنكم أن تصنعوا نفس الشطائر مثل بزبدة الفول السوداني, زبدة اللوز وزبدة الجوز وزبدة الجوز الأمريكي, وزبدة الفستق |
İkimiz de yogaya ilgiliydik ve ekmek üstü fıstık ezmesi seviyorduk. Umut vericiydi. | TED | وكنا معًا في اليوغا وفضلنا الخبز المدهون بزبدة الفول السوداني، وبدا ذلك واعدًا جدًا. |
Fıstık ezmesi olmasın. Onu sevmiyorum. | Open Subtitles | حسنا , إجمعها , لا شيء بزبدة فول السوداني, لا أحبها |
Fıstık ezmesiyle kaplı olmadıkça bir daha asla öyle bir hapı yutmam. | Open Subtitles | لن أتناول حبوب كهذه مجدداً إلا لو كانت مغطاة بزبدة الفول السوداني |
Aslında bana fıstık ezmeli, ceviz ezmeli fındık ezmeli, çamfıstığı ezmeli yani kabuklu yemiş ezmesi olan herhangi bir şeyden sandviç yapabilseniz çok iyi olurdu. | Open Subtitles | أيمكنكم أن تصنعوا نفس الشطائر مثل بزبدة الفول السوداني, زبدة اللوز وزبدة الجوز وزبدة الجوز الأمريكي, وزبدة الفستق |
Bir torba dolusu fıstık ezmeli tuzlu kraker tamamen bitmiş. Evet. | Open Subtitles | علبة الدجاج بزبدة الفول السودانى قد اختفت نعم |
Fıstık ezmeli ya da damla çikolatalı var. | Open Subtitles | لدينا بزبدة الفول السوداني أو بقطع الشوكولاته |
Çocukların okulun ilk günü fotoğraflarını çekmemizi seviyorum, ve doğumgünleri için fıstık ezmeli pankek yapmamızı da seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن نلتقط صور للأولاد في اليوم الأول من المدرسة وتحضير الفطائر بزبدة الفول السوداني |
Şuradaki fıstık ezmeli sandviç mi yiyor? | Open Subtitles | هل هذه تتناول شطيرة مربى بزبدة فول سوداني؟ |
Şu fıstık ezmeli ve peynirli krakere bayılıyorum, fıstık ezmesi ve peynir tadında olmasa da. | Open Subtitles | أحب جداً هذه المقرمشات بزبدة الفول السوداني والجبن بالرغم من أن ليس لها طعم زبدة الفول السوداني أو الجبن |
Duruşmadan önce herif fıstık ezmesi alıp kıçına dolduruyor. | Open Subtitles | قبل إصدار الحكم , المتهم أمسك بزبدة الفسدق و مسح بها على مؤخرته |
İçinde fıstık ezmesi olan çöreklerden evde kalmamış. | Open Subtitles | لقد نفذ منا الدجاج المُملح بزبدة الفول السودانى |
Laptop'ıma fıstık ezmesi bulaştıran çocukla aynı çocuk olduğunu düşünmek zor. | Open Subtitles | من الصعب تخيل إنه نفس الشاب الصغير الذي لطخ لتوه اللاب توب بزبدة الفول السوداني |
Ayrıca kız kardeşinin bebeğini fıstık ezmesi ve kuş yemiyle kapladı. | Open Subtitles | ولقد ملئ لعبة اخته بزبدة الفول وحبوب الطيور |
Fıstık ezmesiyle başla. | Open Subtitles | إبدأ بزبدة الفول السوداني |
Tereyağlı ve fıstıklı kurabiye pişirdik.. | Open Subtitles | نحن نُعد بسكويت بزبدة الفول السوداني |
Tereyağlı çöreğin üzerine fıstık ve hindistancevizi. | Open Subtitles | انها كعكة جوز الهند بزبدة الفستق |