Yeni Zelanda'daki depremden sonra insanlar, ürün yetiştirme etrafındaki bu kamusal şevkin bir kısmını Christchurch'un kalbine dahil etmek için bizi ziyaret etti. | TED | بعد الزلزال الذي حصل في نيوزيلندا قاموا بزيارتنا لكي يقومو بدمج وتوحيد روح الشعب حول فكرة الزراعة المحلية في قلب مدينة كرايست شيرش. |
Kulağa mantıklı geliyor. Büyüdüklerinde onları ziyaret etmeyelim, olur mu? | Open Subtitles | عندما يكبرون ويكون لديهم عائلاتهم لن نسمح لهم بزيارتنا, أليس كذلك؟ |
Cavanaugh, çocuğun ve annesinin bizi burada ziyaret etmeleri için gerekli hazırlıkları yaptı. | Open Subtitles | لأجل أن يقوم الطفل ووالدته بزيارتنا هنا وكنت أتسائل |
Hoşçakalın. Yolunuz buralara düşerse tekrar uğrayın. | Open Subtitles | أجل, إذا أتيتم إلى هنا مرة أخرى, قوموا بزيارتنا |
Çok heyecanlı değil mi dostlar? Büyük Fransız kedisi yine ziyarete geldi bizi. | Open Subtitles | ياللإثارة أيتها القطط، الفرنسي يقوم بزيارتنا مجدداً |
Hepsinden haberim var. Burayı ziyaret ettiğinde 16 yaşında falandım. | Open Subtitles | هو قام بزيارتنا هنا عندما كنت في السادسة عشر تقريباً من عمري |
Sanırım artık bizi ziyaret etmemeni yeğleriz. | Open Subtitles | أعتقد إننا نفضل ألا تقوم بزيارتنا بعد الآن |
Bir kaç hafta sonra, Ulusal Para Fonu bizi ziyaret etti ve bakanıma şunu sordular: "Sayın Bakan, çiftçilere gıda güvenliğinde yardım etmeniz mükemmel, fakat ya hiç yağmur yağmazsa ne olacak?" | TED | بعد أسبوعين قام بزيارتنا صندوق النقد الدولي وقاموا بسؤال وزيرتي، إنه من العظيم أن تساعدي المزارعين للوصول للأمن الغذائي، لكن ماذا لو لم تمطر؟ |
Gelin bizi ziyaret edin. Bu bize büyük mutluluk verir. | Open Subtitles | هيا قم بزيارتنا سيكون هذا شرف عظيم لنا |
Yeni gelen telgraf operatörü vasıtasıyla... ücretsiz ziyaret edin, sadece bu kampa... ya da benim yerime ait bir geleneği tanıyın. | Open Subtitles | قم بزيارتنا وسوف تختبر تقليداً... متبعاً فقط في هذا المعسكر أو في حانتي... من قبل عمال البرقيات حديثي العهد، مجاناً |
Çünkü bu gece ölülerin ve türevlerinin özgürce dolaşıp bizleri ziyaret edebildiği tek gece. | Open Subtitles | لأن هذه هي الليلة الوحيدة التي فيها الموتى... وكل تلك الأشياء تحوم بكل حرية وتقوم بزيارتنا |
Dükkanımızı yakında gelip ziyaret edin mutlaka! | Open Subtitles | لا تنسى أن تقوم بزيارتنا فيمحلناالجديدقريبا! |
Şerefli Yönetim Kurulu Başkanımız, birazdan bir ziyaret gerçekleştirecek. | Open Subtitles | مُديرنا الرائع سيقُوم بزيارتنا لاحقاً. |
Kraliçe'nizle beraber, bizi ziyaret etmeyi seçmenizden onur duyduk. | Open Subtitles | يشرفنا أن تقوم أنت وملكتك بزيارتنا |
Neden gelip seni işte ziyaret etmemize izin vermiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تدعهم يقومون بزيارتنا ؟ |
Öyleyse o bizi ziyaret etmeden biz onu ziyaret edelim. | Open Subtitles | حسناً, لنقم بزيارته قبل أن يقم بزيارتنا |
- Bizi yarın ziyaret edebilir misiniz? | Open Subtitles | أتسآئل إن كان مُلائمًًَا لك... أن تقم بزيارتنا بالغد؟ |
- Bebeğini bize verecek olan çift ziyarete geliyor. | Open Subtitles | الزوجان اللذان يريدانِ إعطاءنا طفلهما سيقومون بزيارتنا الليلة لماذا؟ |
Bay Darcy bize beklenmedik bir ziyarette bulundu öyle ki Lizzy'ciğim, Bay Darcy itiraz kabul edecek gibi değildi. | Open Subtitles | دعيني أنورك في الحال،السيد دارسي قام بزيارتنا بشكل غير متوقع... ... وهكذا، عزيزتي ليزي، السيد دارسي لن يقبل باي معارضة... |
Vahşiler, dostane bir şekilde ürkek, meraklı geyik sürüleri gibi sık sık ziyaretimize geliyor. | Open Subtitles | الهمج يتكرمون بزيارتنا في كثير من الأحيان جبناء ، مثل قطيع من الغزلان الغريبة |