Testereyle bacağında bir atardamarını kesti ve kan kaybından öldü... | Open Subtitles | وقد قطع شرياناً بساقه على المنشار ونزف حتّى الموت |
Ayrıca bacağında küçük bir şişe hafıza iksiri bağlıydı. | Open Subtitles | بالإضافة لقارورة صغيرة مِنْ شراب الذاكرة مربوطة بساقه |
Onu bacağından vurdun, arabasını çaldın,kızını aldın. | Open Subtitles | أصبته بساقه و سَرقتَ سيارتَه، وأَخذتَ فتاته |
Belediye binası güvenlik görevlisi bacağından vuruldu ve çok kötü şekilde sıkıştık. | Open Subtitles | جريح واحد، حارس أمن "مبنى البلدية" أصيب بساقه ونحن عالقون هنا في وضعٌ سيء |
Sağ bacağı bayağı topallıyor ve üç dişi bakır kaplama. | Open Subtitles | لديه عرجة بساقه اليمنى وثلاث أسنان من النحاس |
Adamı kurtaracaksak, bacağını bırakmak zorundayız. | Open Subtitles | لو أردنا أن ننقذ هذا الرجل فعلينا أن نضحي بساقه |
Çünkü ışığım kalmadı, teçhizatım da yoktu ve en iyi ortağım bıçağı bacağıma sapladı ve kaçtı. | Open Subtitles | ولقد ضربت شريكي بالسكين بساقه وهرب. |
Henüz değil ama şu bacağına kaynamış tabancayla bir ilgisi olabilir. | Open Subtitles | ليس بعد لكن أشتبه أنّ لهذا المسدس الملتحم بساقه علاقة بذلك. |
Eğer bir şeyler yapmaya niyetliyseniz, bacağında bir takip cihazı var. | Open Subtitles | لذا بحالة أنكَ تُفكر ،بمحاولة القيّام بأيّ شيء ،إنّ ذلك الفتّى لديّهِ جهازُ مراقبة بساقه |
Kadın kemik uzmanı ve Chargers'ın oyun kurucusunun sağ bacağında çatlak olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | ولديها مقوم للعظام وتقول أن الظهير الربعي لفريق (تشارجرز) كان لديه كسر بسيط بساقه اليمنى |
Hayır, diğer herif bacağından vuruldu. | Open Subtitles | . كلا , شخصٌ آخر أصيبَ بساقه |
Ben de onu bacağından bıçakladım. | Open Subtitles | لذا ، طعنته بساقه بـ"سكيني". |
Sakat bacağı yüzünden buna çok ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنه حقاً يحتاجها بساقه الصناعى |
Kırık bacağı ile, nasıl çalışır? | Open Subtitles | بساقه المكسور إنه لا يستطيع العمل |
Arkadaşımın bacağı yaralı. | Open Subtitles | صديقي، مصاب بساقه |
Bir bacağını çekiyordu. Muhtemelen bir mayına basmıştır. | Open Subtitles | كان يجرً بساقه , لا بد وأنه اصيب بلغم ارضي |
Ama bacağını yakaladım ve kazağı bana vermesi için ona yalvarıyordum ve beni sokakların arasında sürüklemişti. | Open Subtitles | ولكنني أمسكت بساقه... صارخةً له لكي يعطيني البلوزة... ... |
bacağını kaldırmasın. | Open Subtitles | أمسك بساقه |
Çünkü ışığım kalmadı, teçhizatım da yoktu ve en iyi ortağım bıçağı bacağıma sapladı ve kaçtı. | Open Subtitles | ولقد ضربت شريكي بالسكين بساقه وهرب. |
"Sonra iki eliyle sol bacağına öyle bir öfkeyle yapıştı ki ikiye ayrıldı." | Open Subtitles | "وبعدها أمسك بساقه اليسرى في غضب عارم، إلى درجة شطرتها لنصفين." |
İmkansız. bacağına bağlı, bak. | Open Subtitles | لا يستطيعون انه مربوط بساقه. |