Bacaklarınla yaptığın break dans hareketiyle o adamın boynunu kırdığını gördüm. | Open Subtitles | أجل، رأيتك وأنت تكسر عنق ذلك الرجل بساقيك |
Bacaklarınla o herifin boynunu, sanırsın dans figürü yapar gibi çatırdattığını gördüm. | Open Subtitles | أجل، رأيتك وأنت تكسر عنق ذلك الرجل بساقيك |
Muhtemelen mükemmel bir şekilde kaslı Bacaklarınla bunu tahmin etmen zordur. | Open Subtitles | يرجح أن هذا صعب عليك لتخيله بساقيك مفتولة العضلات |
Ama eğer Bacaklarını istiyorsan, onları sabit tutmalısın. | Open Subtitles | , هذا سيؤلمك , لكن لو أردت أن تحتفظ بساقيك أريد منك أن تثبتهما |
Yükseklik sadece 10 km. Senin Bacaklarını tutarım. | Open Subtitles | مسافة الهبوط هي 6 أميال فحسب سأمسك بساقيك |
Evet. Bacaklarını düz tut. | Open Subtitles | لا.اعتدلي بساقيك. |
Ama gerçek hayatta, içimden "Izzie, Bacaklarınla yapabiliyor olman yapmanı gerektirmez" demek geliyor. | Open Subtitles | لكن في الواقع، أريد أن أقول "إيزي، كونك قادرة على فعل ذلك بساقيك لايعنيبأنّهيجب أنتفعليه" |
Bacaklarınla kaldır! Küçücük, minicik Bacaklarınla! | Open Subtitles | احمل بساقيك بساقيك الصغيرة جداً جداً |
Bacaklarınla kaldır derim, öğle yemeğini fazla kaçırdım. | Open Subtitles | ارفعني بساقيك افرطتُ في الغداء |
Bacaklarınla vur, toplarınla değil. | Open Subtitles | أُركل بساقيك وليس بمبايضك |
Bacaklarını aç. | Open Subtitles | افعلي بساقيك هكذا |
Sar Bacaklarını hadi! | Open Subtitles | أحطني بساقيك! هيّا! |
Bacaklarını bana sar! | Open Subtitles | أحطني بساقيك. |