Bu çocuğu bu kadar sevdiğim için diğer insanları eskisinden daha fazla seviyorum. | Open Subtitles | أحب الناس,أحب الناس الآخرين اكتر,بسبب حبي لها |
Her ne yaptıysam, seni sevdiğim için yaptım. | Open Subtitles | أن كل شيء فعلته كان بسبب حبي لكِ. |
Yani evet, uzun zaman önce Raymond'ı sevdiğim için yanında çalıştığı insanları sevmek zorunda olmadığıma karar verdim. | Open Subtitles | لذلك نعم, لقد قررت منذ زمن بعيد أنه فقط بسبب حبي ل"رايموند" لا يعني أن أحب الأشخاص الذي يعمل معهم |
Bunları bu kadar çok sevdiğim için kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | و أكره نفسي بسبب حبي الشديد لها |
Sezar'ı daha az sevdiğim için değil, Roma'yı daha çok sevdiğimden. | Open Subtitles | ليس لأنني لم أحب (قيصر) ولكن بسبب حبي الكبير لروما.. |
Seni sevdiğim için yaptığımı anla. | Open Subtitles | وتفهمي كل هذا بسبب حبي لك |
Yaptığım her şeyi seni sevdiğim için yaptım. | Open Subtitles | كل ما فعلته كان بسبب حبي لك" |