Irksal tıbbın sonlandırılması isteğimin nedeni sadece kötü bir tedavi yöntemi olduğu için değil. | TED | والسبب الذي يجعلني متحمسةً جداً حول إنهاء الطب القائم على العرق ليس فقط بسبب كونه طباً سيئاً. |
Bunun nedeni muhtemelen, daha iyi bir antidepresan olduğu için farkına varmamızın zor olması. | TED | ولربما بسبب كونه مضاد اكتئاب أفضل كان أكثر صعوبة بالنسبة لنا أن نتعرف عليه. |
Ama şimdi anlıyorum ki, işlem başlamadan önce baygın olduğu için. | Open Subtitles | هذا بسبب كونه فاقد الوعي قبل بدء العملية |
Aptal olduğu için ölmeyi hak ettiğini mi söylüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بسبب كونه غبي أنه إستحق الموت ؟ |
Söylemek zorundayım ki, bence yahudi olduğu için böyle. | Open Subtitles | علىّ القول بأنني أشعر أن هذا بسبب كونه يهودياً |
Aşık olduğun ama bir sandviç zincirinin vücut bulmuş hali olduğu için kalbini paramparça eden bir adam vardı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكرين ذلك الرجل اللذي وقعتي بحبه و لكن حبك تمزق بسبب كونه التجسيد البشري لمحل ساندويشات معين |
"Zenci pilot emirlere uymayacak kadar aptal olduğu için öldü." | Open Subtitles | "طيار زنجي مات بسبب كونه غبى لعدم إتباعه الأوامر" |
Müslüman olduğu için öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتل بسبب كونه مسلم |
Adam katil olduğu için tehlikeye atılmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بسبب كونه قاتل؟ |