Posta kutusunun önünde bekleyeceğiz ve dışarı çıktığında da... onu halıya sarıp köprüden aşağı atarız! | Open Subtitles | ننتظر عند صندوق بيرده ، وعندما يأتي للخارج نلفّه بسجادة ونرميه من فوق جسر |
halıya sarıp çöpe atılacak biri değilim ben anlıyor musun? | Open Subtitles | ألا أبدو لك كغرض تلفّه بسجادة وتعمد إلى رميه؟ |
O mu? Hayatının en önemli anını yaşıyor. İki güzel kadın onu izlerken kıçını halıya sürtüyor. | Open Subtitles | انه يقضي اسعد اللحظات بحياته انه يحك مؤخرته بسجادة جميلة امام سيدتين جميلتين تراقبانه |
Michael'in halısına kimin ne yaptığını buldunuz mu bilemiyorum ama.. | Open Subtitles | لا أعلم إن كنتم عرفتم من فعل هذا بسجادة (مايكل) بعد |
Birisi Michael'in halısına çok kötü birşey yapmış. | Open Subtitles | هناك من فعل شيئاً سيئاً بسجادة (مايكل) |
Sonra da onu halıya sarıp köprüden aşağı atarız! | Open Subtitles | ثم نلفّه بسجادة ونرميه من فوق جسر |
Bu halıya bayıldım. Bana Honda CR-V'mdeki kaliteli paspasları hatırlattı. | Open Subtitles | تذكرني بسجادة الأرضية الجيدة "CR-V في سيارتي "هوندا |
Güya evde halıya. takılıp ta tökezlemiş. | Open Subtitles | -كانت القصّة أنّها تعثرت بسجادة في المنزل . |
Jilly'i bir halıya sarmalamaya ve onu köprüden yuvarlamaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لأن ألُف (جيلي) بسجادة ! وأرميها من على جسر |
- Bir halıya sarılmış olarak. | Open Subtitles | -كانت ملفوفة بسجادة |