İkiniz de çok gençtiniz ve her şey çok hızlı gelişmişti. | Open Subtitles | أجل ، حسنا ، أنتما الإثنين كنتما صغيرين جداً وقد حدث هذا بسرعه جداً |
çok hızlı gidiyorlar. Zamanları yok. | Open Subtitles | .انهم يتحركون بسرعه جداً .لابد وأن ليس لديهم وقت |
Karadelikler yediklerinde ve bazen çok hızlı yediklerinde, yediklerini de uzaya tükürürler. | Open Subtitles | وحين تأكل الثقوب السوداء في بعض الاحيان تأكل بسرعه جداً وتبصق بعشاءها خارجاً إلى الفضاء |
Bak, her şey çok hızlı gelişiyor. | Open Subtitles | انظر , هذا كله يحدث بسرعه جداً |
Brent'in ailesi arabayı çok hızlı kullanıyor. | Open Subtitles | والدا (برينت) قادا السيارة بسرعه جداً |