Ama yine de silahla avlamadığım bir havan türü var... | Open Subtitles | لكن لا زال هناك نوع من الحيوانات لم أصده بسلاح |
Birisi üzerine keskin bir silahla gelmiş, yani büyük bir evet. | Open Subtitles | شخص ما قتلها بسلاح حاد لذا سأقول: نعم إنها ضحية قتل |
"Bak dostum, biz dışarıdayken biri silah çekerse bırak ben halledeyim. | Open Subtitles | اسمع اذا كنا خارجاً و هددنا احدهم بسلاح دعنى اتولى الامر |
Bu adam 45 kalibrelik silah taşıyor ve kullanmaktan çekinmiyor. | Open Subtitles | هذا الرجل مزود بسلاح عيار 0.45 و لا يخشى استخدامه |
"Öldürücü bir silahla saldırı ve silahlı soygun suçundan... | Open Subtitles | مطلوب من قبل ولاية أوهايو ..لتهديد الغير بسلاح قاتل |
Maria Gambrelli elinde cinayet silahı ile bulundu. | Open Subtitles | ماريا جامبريللي إكتشفت بسلاح القتل في يدها. |
Cinayet silahıyla kendini öldürüyorsan hiçbir şey seni suçlu yapamaz. | Open Subtitles | لا يمكن بأن تقول مذنباً كأن تقتل نفسك بسلاح الجريمة |
Doğum gününde neden hep küvette, elinde bir silahla, cenin pozisyonunda oluyorsun? | Open Subtitles | لماذا تنتهي دائما في حوض الحمام في الموقع الجنيني تمسك بسلاح ناري؟ |
Ardından 9 mm'lik otomatik bir silahla adamı mıhlamışlar. Kimin yaptığını hiç sorma. | Open Subtitles | ثم شخص ما رحب به بسلاح أتوماتيك 9 مل, لا تسألنى من هو |
Tehlikeli biri olsaydı ve silahla saldırsaydı geçen seferki gibi beni korumak için önüme mi atlayacaktın? | Open Subtitles | إذا كان شخص خطير و قام بالهجوم بسلاح هل كُنت سوف ترمي بنفسك مرة أخرى لحمايتي؟ ماذا إذا كان معهُ مسدس؟ |
Bir adamı arkadan silahla ya da bıçakla öldür... ama bombayla değil. | Open Subtitles | أقتل شخص من الخلف بسلاح أو بالسكين. ولكن ليس بعبوة ناسفة. |
Büyük çaplı silahla. | Open Subtitles | أصيبت 6 مرات من مسافة 10 أقدام بسلاح من عيار كبير |
Kurbanlara bir silah ya da alet ile zarar verilmiş. | Open Subtitles | الأضرار الي حدثت للضحايا حدثت بأستعمال آلة حادة أو بسلاح |
Eğer savaşmak istiyorsan, gerçek silah kullanmalısın. | Open Subtitles | إذا كنتى تريدين تعلم القتال فلابد أن تتعلمى بسلاح حقيقي |
Ben de silah taşıyarak güvenliği sağlamayacağım. | Open Subtitles | لا بوابات مكهربة , وسوف أشعر بالأمان أكثر لو أمسكت بسلاح |
Çalıntı silah bulundurma, silahlı soygun ve Türk hükümeti seninle sohbet etmek istiyor. | Open Subtitles | هجوم مسلح على مكان عام بسلاح حكومي مسروق |
2,000 yıldır, ne zaman bir Tok'ra bir silahın önünde can verse, o silahı bir Jaffa tutuyordu. | Open Subtitles | منذ 2000 عام، كل مرة يموت فيها توكرا بسلاح العصا يكون حامله جافا |
Ajan Douglas'ın Bir Yakuza silahıyla öldürüldüğüne dair delilimiz var. | Open Subtitles | في الجزيرة لدينا ادلة ان العميلة دوجلاس قتلت بسلاح الياكوزا |
Cinayet silahını bulursak ve tırnak izlerindeki pasla eşleştirirsek Kelly'yi silahla ilişkilendirebiliriz. | Open Subtitles | أذا وجدها و طابق الصدأ الموجود على أثار الخدوش عندها يمكن ربط كيلي بسلاح الجريمة |
Onlardan biri, Johnny Rebs silahının süngüsünü bana taktı. | Open Subtitles | احد المتمردين الجنوبيين طعنني بسلاح البندقية |
İz 45'lik ya da 9 milimetrelik tabanca tarafından bırakılmış. | Open Subtitles | وقد قررت بأن العلامة قد جرت بسلاح إما عيار 45 أو 9 ملم |
Ellerinizdeki silahlarla, ve yüreğimdeki nefretle dünyaya hükmederim, öyle değil mi? | Open Subtitles | بسلاح في يدي وكراهية في قلبي سأحكم العالم .. صحيح أنكم |
Dyad'e silahınla girip önüne çıkanı vuracak mısın? - Evet. | Open Subtitles | -تدخلين "دياد" بسلاح وتطلقي النار على الناس؟ |
Dün gece boya tüfeğiyle neler yaptığınızı öğrenmem gerek. | Open Subtitles | " راي " أريد أن أعرف ما حدث يوم أمس بسلاح الألوان |
Ballistic sonuçları mermilerin Çavuş Carroll'ın silahından çıktığını söylüyor. | Open Subtitles | قسم المقذوفات " طابقوا الرصاصة بسلاح الرقيب " كارول |
İyi bir çocuktu. Spor mağazasında elindeki havalı tabancayla arkadaşına şaka yapıyormuş. | Open Subtitles | كان ولد جيد, كان يلعب بسلاح بلاستيكي مع اصدقائه |