Demek istediğim, ben olaya çok olumsuz yaklaşmak istemiyorum, sadece bu gerçekleşebilecek bir olay ve biz bunu fark edemeyebiliriz. | Open Subtitles | أقصد, أنا لا أتصرف بسلبية أنا فقط أقول أن الإحتمال موجود بالتأكيد وبالنسبة لنا, عدم إقرارنا بذلك سيكون أمراً متهوراً |
olumsuz konuşmayı sevmem ama o kadın hayatında dürüstçe tek kelime etmemiştir. | Open Subtitles | لا أريد التحدث بسلبية لكن هذه المرأة لم تتفوه بحياتها بكلمة صادقة. |
Bir planımız var ama şu anki durumuna bakılırsa olumsuz değerlendireceksin. | Open Subtitles | لدينا خطة لكن أشعر أنه في حالتك الحالية ستحكمين عليها بسلبية. |
İnsanlar objeyi kontrol edemediklerini düşündüklerinde ya da obje onları huzursuz ettiğinde olumsuz davranışlar sergilerlermiş. | Open Subtitles | و إن شعر الشخص أنه لا يمكنه التحكم بالشئ أو يشعر بالخوف منه يتصرف بسلبية تجاهه |
Karın bize, çok olumsuz bir durumda olduğunu anlattı. ...bu kaçınılmaz, ama er geç... | Open Subtitles | أخبرتنا زوجتك أنك تتعامل بسلبية مطلقة |
Bak gene olumsuz düşünüyorsun! | Open Subtitles | ها قد بدأت تفكر بسلبية مجدداً! |