Leonardo Da Vinci'nin gizli mahzenini buldunuz, bir dizi şifreli kilit ile korunuyor. | TED | لقد وجدت الخزنة السرية لليوناردو دافنشي، مؤمنة بسلسلة من مجموعة الأقفال المركبة. |
bir dizi döngü ile Hedge'e bunun talimatını vermek işe yarayacaktır ve oldukça iyi bir çözüm. | TED | برمجة هيدج لفعل هذا بسلسلة من الحلقات سوف تفي بالغرض وهذا عبارة عن حل أمثل. |
Birçok adayla ve bir dizi meydan okumayla karşılaşmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | يجب عليكِ المرور بسلسلة من التحديات ضد خصوم أقوياء |
Savunma bakanına bir dizi tehdit mektubu yazmıştı. | Open Subtitles | ويعتقد أن له صلة بسلسلة من خطابات التهديد |
Tamam ama, kadını 30 sene önceki seri cinayet vakasıyla ilişkilendiren şey ne? | Open Subtitles | صح, و لكن ما الذي يوصلها بسلسلة من الجرائم حدثت منذ 30 سنة؟ |
Bütün Gnarnia'yı çökertecek bir dizi deprem olacak ve yeni bir kıta doğacak. | Open Subtitles | سابد بسلسلة من الزلازل بسببها ستنهار غنارنيا وتمنو مكانها قارة جديدة |
Seremoni, bir dizi zarif düet gösterisiyle başlar. | Open Subtitles | تبدأ المراسم بسلسلة من الأداء الثنائي الرّشيق |
Evet, ama kendini yok etmeden önce bir dizi komutu başlatmış olabilir. | Open Subtitles | أجل، لكن بإمكانها المُساهمة بسلسلة من الأوامر قبل اخراج نفسها. |
bir dizi seans yapmamız gerekir. | Open Subtitles | يجب أن نحضى بسلسلة من الجلسات و على أن أقسم بأفضل حكمي المهني |
Neden gebe kalamadığınıza dair fiziksel açıklamaları elemek adına bir dizi test yapacağız. | Open Subtitles | سنبدأ بسلسلة من الاختبارات حتى نستبعد اي تفسير جسدي من اجل معرفة لماذا لم تحملي |
Çoğunuzun bildiği gibi, hırslı şahsın biri Şirket'in lüks nakliyecilerine karşı bir dizi soygun düzenledi. | Open Subtitles | أعتقد أن أغلبكم لديه الطموح الكافي للقبض على الجماعة الذين قاموا بسلسلة من عمليات السطو في المناطق الراقية |
Sahildeki bir dizi soygunu bitirdiler ve çıkmak istediler. | Open Subtitles | لقد قاموا بسلسلة من السرقات بقرب الساحل وارادوا الخروج |
Öncelikle, bir dizi mini kalp krizi olabileceğini düşündük. | Open Subtitles | اعتقدنا في باديء الأمر أنك اُصبت بسلسلة من سكتات دماغية قصيرة |
Kadın 17 defa sahtekarlıktan tutuklanmış. Ayrıca, Lexington polisi son zamanlarda birkaç müşterisinin evindeki bir dizi soygunu araştırıyor. | Open Subtitles | هذه المرأة لديها 7 سوابق إحتيال إضافةً لتحقيق قسم " لويزيانا " بسلسلة من سرقات سابقة |
bir dizi nörolojik muayeneden geçirdim onu. | Open Subtitles | كنت أقوم بسلسلة من الفحوص العصبية. |
Dün akşam rapor edilen bir dizi büyük patlama resmi onaylama bekliyorken biyolojik silah kullanılmaya başlandığı hakkındaki geniş kanı tüm bölge boyunca büyük bir korku yaymaya devam ediyor. | Open Subtitles | كما فى تقرير الليلة الماضية بسلسلة من الإنفجارات الكُبري ينتظر التأكيد الرسمي، يشيع الخوف من إنطلاق أسلِحة كيماوية يستمر فى الإنتشار فى كافة المنطقة. |
bir dizi meydan okumayla karşılaşacak. | Open Subtitles | سوف تمر بسلسلة من التحديات |
bir dizi cinayetten şüpheli durumda. | Open Subtitles | إنّه) مُشتبهٌ بهِ بالقيام بسلسلة من جرائِم القتل |
Jimmy Vickers, evet efendim. bir dizi cinayetten şüpheli durumda. | Open Subtitles | إنّه) مُشتبهٌ بهِ بالقيام بسلسلة من جرائِم القتل |
Dilin gizemleri: Robot, programlanabilen bir seri eylemi yerine getirmeye yetenekli bir makine. | TED | أسرار العامية: روبوت، آلة قادرة على القيام بسلسلة من الأفعال القابلة للبرمجة. |
Polislere meydan okumayı bırakamadığı için seri duruşmalar ve tutuklamalar yaşadı. | Open Subtitles | مر بسلسلة من المحاكم و الاعتقالات لأنه لم يكف عن تحدي الشرطة |