ويكيبيديا

    "بسوء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kötü
        
    • zarar
        
    • berbat
        
    • kötüye
        
    • bok
        
    • yanlış
        
    • arkasından
        
    • ona
        
    • üzülüyor
        
    • Korkunç
        
    • hakkında
        
    • üzülüyorum
        
    kötü hissetmeni istemem Yardım etmeme izin ver - kötü hissetmeni istemem. Open Subtitles أنا لا أريدك أن تشعر بسوء أنا لا أريدك أن تشعر بسوء
    kötü hissetmeyin, Albay. Buradaki herkes bana aynı şeyi söylüyor. Open Subtitles لا تشعر بسوء كولونيل كلّ شخص هنا يخبرني نفس الشيء
    Hemşireler iyi iş yapıyorlar ama son kriz teyzenizi kötü etkiledi. Open Subtitles الممرضات بارعات فى عملهن بالرغم من ذلك الجلطه الأخيره أصابتها بسوء
    Hayır aramanıza sevindim. Geçen hafta yüzünden kendimi çok kötü hissediyordum. Open Subtitles لا، أنا سعيدة لاتصالك، لقد شعرت بسوء مما حدث الأسبوع الماضي
    Sana söylemiştim. O orospu çocuğunu bıraksaydık kimse zarar görmezdi. Open Subtitles لقد أخبرتك، لنسلم لهم هذا الملعون ولن يصاب أحدنا بسوء
    Dur, dur. Aramamın sebebi bugünkü davranışım için kendimi kötü hissetmemdi. Open Subtitles أنتظرِ , أنتظرِ , أتصلتُ لانِ شعرتُ بسوء عن كيفيه تصرفِ
    Kendimi çok kötü hissediyorum şu anda ve kollarına atlayıp her şey yoluna girecek diyerek beni sallamanı istemeliyim ama böyle hissetmiyorum. Open Subtitles أشعر بسوء الآن , و لم يكن يجب علي اسقط على ذراعيكي و ادعكي تعانقينني و تخبرينني أن كل شيء سيكون بخير
    Bir savcıyı öldürmek, neredeyse bir polisi öldürmek kadar kötü, değil mi? Open Subtitles أنتما تعلمان، بأنّ قتل مدّعية عامة، بسوء قتل رجل شرطة أليس كذلك؟
    Alet olayıyla ilgili dalga geçtiğim için kötü hissettim şimdi. Open Subtitles حسن، أنا الآن أحس بسوء لأني سخرت منه بخصوص الأداة
    Alet olayıyla ilgili dalga geçtiğim için kötü hissettim şimdi. Open Subtitles حسن، أنا الآن أحس بسوء لأني سخرت منه بخصوص الأداة
    Bu nedenle gerçekten kötü hissediyorum ve karşılığını ödemek istiyorum. Open Subtitles أنا حقاً أشعر بسوء تجاه كل هذا و أودّ تعويضك
    Gerçek şu ki; gösteri işinde istediğiniz kadar kötü davranabilirsiniz. Open Subtitles الحقيقة انك تستطيع التصرف بسوء بقدر مايردونك في اعمال الترفية.
    Yaşadığı bunca şeyden sonra hakkında kötü konuşmak istemem ama... Open Subtitles لا أريد التحدّث عنها بسوء ليس بعد كلّ ما عايشته
    Parayla ilgili şeyler söyleyip duruyordu. Bizi kötü hissettirmeye çalıştı. Open Subtitles استمر بقول أمور عن المال وحاول أن يجعلنا نشعر بسوء
    Eğer Derek, Ellie'ye ihanet ettiyse ve kötü hissettiyse ? Open Subtitles ما إذا خان ديريك أيلي لكن شعرت حقا بسوء نحوه.
    Annem her zaman sabah kötü başlarsa sonra daha iyiye gider derdi. Open Subtitles أمي دائماً تقول بأنه أذا بدأ اليوم بسوء يمكن أن يكون أفضل
    Ama konteynere koyarken kötü oldum, acaba sana verebilir miyim diye merak ettim. Open Subtitles ولكني شعرت بسوء لوضعهم بالحاوية لذلك. أتسائل إن كان بإمكاني أن أعطيكِ إياها
    Ama bunun bir enfeksiyon mu yoksa kötü beslenmeyle mi ilgili olduğunu bilmiyor. TED ولم يكن يعرف ان كانت إلتهابا.. أم الامر متعلق بسوء التغذية
    Sana söylemiştim. O orospu çocuğunu bıraksaydık kimse zarar görmezdi. Open Subtitles لقد أخبرتك، لنسلم لهم هذا الملعون ولن يصاب أحدنا بسوء
    Kendini berbat hissediyor. Gerçekten barışmak istiyor. Open Subtitles إنها تشعر بسوء تريد ان تصالحا ، عليك ايجادها
    Peki ya kötüye kullanım iddiaları, doktor? Open Subtitles وماذا عن الادعاءات بسوء الممارسة دكتور ؟
    bok gibiyim Ferris, hiç bir yere gelemem. Open Subtitles تعالى إنا اشعر بسوء يا فيريس و لا استطيع الذهاب إلى اى مكان
    Geçmişte olanları ima ediyorsan, annesinin yine yanlış anlama riskine gireceğinden şüpheliyim. Open Subtitles لو أنكما تشيران إلى الماضي فأشك أن أمها ستخاطر ثانية بسوء فهمها
    Ölünün arkasından konuşmak olmaz ama bu karı iyice başa bela olmaya başladı. Open Subtitles ،أكره التحدث بسوء عن الموتى ولكن هذا يتحوّل إلى .ألم حقيقي في مؤخرتي
    Bak, seni çok iyi tanımıyorum, ama ona bir şey olmasına izin verme. Open Subtitles أعرف أننى لم أعرفك جيدا لكن لا تجعله يصاب بسوء أعده إلي سالماً
    O benim kız arkadaşım falan değil ama yaz boyunca burada olmayacağım için biraz üzülüyor olmasını beklemez misin? Open Subtitles أعلم أنها ليست حبيبتي أو ما إلى ذلك و لكن ألا تظن أنها ستشعر بسوء لأني سأغيب طوال فترة الصيف؟
    bunları tüm sınıfın önünde söyledi. Gerçekten Korkunç hissettim. TED قال ذلك أمام الصف بأكمله، وشعرت حقاً بسوء كبير.
    Neredeyse bizden bu kadar ilgi göremeyecek olmasına üzülüyorum. Open Subtitles أَشْعرُ بسوء هي لَنْ تحصل علىهذهالنوعِمِنْالاهتماممنّابعدالآن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد