Geniş alanları yüzlerce kilometre uzunluğundaki elektrikli çitlerle korumak. | Open Subtitles | تحمي مساحات شاسعة تبلغ مئات الأميال بسياج كهربائي |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهد للنجاة |
Temiz, şık, ne biliyim işte etrafı şirin bir çitle çevrili... bembeyaz çarşaflar, bilardo masası şirin bir voleybol sahası, ne dersin? | Open Subtitles | .كل شيء منظّم , وكل شيء نظيف ,بسياج , و كرسي أبيض , والبيلياردو .وكرة الطائرة , والحرّاس |
Büyük, çitle çevrili, çalılıklar da var. Neden? | Open Subtitles | ذو فناء خلفي كبير ومحاط بسياج وبه بعض الشجيرات لماذا تسأل؟ |
Çevre uzunluğu, tamamıyla elektrikli çit tarafından çevrilenmiş her 20 metre de bir, kaçma imkânı olmayan kameralar ile gözetleniyor. | Open Subtitles | إنها محاطة بسياج كهربائي وكاميرات مراقبة كل 20 قدم |
Biz ayrıldıktan az sonra, komşulardan biri bir köpeği çite bağlı olarak bulmuş. | Open Subtitles | بعد أن غادرنا بقليل، وجد أحد الجيران كلباً مربوطاً بسياج. |
Ama beyaz çitli bir ev alabilmek için her iki haftada bir cuma günleri kazandığım parayı bankaya yatırırdım. | Open Subtitles | لكن في نهاية كل اسبوع اضع كلّ المال الذي جمعته في حساب وضع جانبا لشراء منزل مريح بسياج خشبي مدبّب أبيض |
Soyunma odasında oturduğumda tek hayalini kurduğum şey, bahçe çitleri ve bir köpek. | Open Subtitles | صدقيني، أجلس بغرفة الملابس و كل ما أفكر به هو منزل بسياج أبيض و كلب |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهدهم للنجاة (بمدينة تُدعى (وايوارد باينز |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهدهم للنجاة (بمدينة تُدعى (وايوارد باينز |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهدهم للنجاة (بمدينة تُدعى (وايوارد باينز |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهدهم للنجاة (بمدينة تُدعى (وايوارد باينز |
Dağlarla çevrili ve elektrikli çitlerle korunan bir yerde Dünya'da hayatta kalan son insanlar, Wayward Pines denilen bir kasabada hayatta kalmak için ellerinden geleni yapıyorlar. | Open Subtitles | محاطين بالجبال، ومحميين بسياج كهربائي آخر بشر على وجه الأرض يبذلون أقصى جهدهم للنجاة (بمدينة تُدعى (وايوارد باينز |
Bay Mulder, Amerika kıtası uzaya doğru uzanan, 24,000 km'lik elektronik bir çitle çevrilmiştir. | Open Subtitles | سيد " مولدر " الولايات المتحدة محاطة بسياج إلكترونى الذى يصل إلى 15000 ميل فى الفضاء |
Zambiya, 160 bin kilometrakerlik el değmemiş, bakir doğasıyla çitle çevirmek için çok büyük. | Open Subtitles | برّية "زامبيا" غير مأهولة و مساحتها 259 ألف كم مربع فلا يمكن إحاطتها بسياج |
Çelik güvenlik kapısı. Üç tarafı demir çit ile çevrili. | Open Subtitles | أبواب للسلامة فولاذية، مطوق بسياج معدنية من ثلاث جهات |
Böylelikle biz insanları dışarıda tutan ve dışında büyük bir çit bulunduran bir yer yerine nasıl sizi içine çeken bir enerji santrali yapabilirdik, bunun yollarını arıyorduk. | TED | هكذا كنا ننظر كيف يمكننا جعل محطة للطاقة، انه بدلا من ابعاد الناس بسياج كبير يعزل الخارج، يمكن أن تكون المكان الذي يدفعك للدخول. |
Bu yüzden ikinci kurbanı da çite bağlayıp elektrik vermişti. | Open Subtitles | من ناحية ثانية ، ضحيتنا الثانية رُبط بسياج وتم صعقه بالكهرباء |
Karıma beyaz çitli güzel bir ev satın almaya yetti. | Open Subtitles | كان المبلغ كافيا لشراء منزلا مريحا لزوجتي بسياج خشبي مدبّب أبيض |
Ama beyaz çitli bir ev alabilmek için her iki haftada bir cuma günleri kazandığım parayı bankaya yatırırdım. | Open Subtitles | بسياج خشبي مدبّب أبيض أودّ لحظة من وقتك لإخبارك عن منتجي الجديد |
Bu kıvrımlı demir çitleri de yerinden söktün. Ne hoş ne de ucuz. | Open Subtitles | عبرت من هذا السياج الحديدي ليس بأمر رائع، و ليس بسياج رخَيص |