Ben de üzgünüm ve her şey açık olsun diye söylüyorum, annesine arabayla çarpmadım. | Open Subtitles | آسف. أنا آسف كذلك. ومن باب التوضيح، لم أصدم أمّه بسيّارة. |
Konsere arabayla gittiğimizi sanıyor. | Open Subtitles | إنّه يعتقد أنّنا سنسافر بسيّارة إلى الحفل |
Kafayı bir kutuya koyup çalıntı bir arabayla gezintiye çıktı. | Open Subtitles | فوضع الرأس بسيّارة وبات يجوب به بسيّارة مسروقة |
Sonra da bütün limuzinler cenaze arabasına çarpmış. | Open Subtitles | و بعدها كُل سيّارات الليموزين إصطدمَت بسيّارة نقل الموتى |
Görünen o ki Doc, arabasına konan bir bomba yüzünden öldürüldü. | Open Subtitles | على ما يبدو، فإنّ (دوك) قد قتل بسيّارة ملغومة. |
Çünkü en son beni ziyarete geldiğinde babamızın arabasıyla ağaca bindirmiştin. | Open Subtitles | لأنّك آخر مرة عرجّت بها إليّ صدمت بسيّارة أبي بالشجرة |
Çok pahalı bir arabası olan ve yüzük parmağı gayet boş görünen biri. | Open Subtitles | بسيّارة غالية الثمن وأصبع بدون خاتم |
Evime doğru gidiyordum, görüş alanı gerçekten kısıtlıydı ve kayıp başka bir arabaya vurdum. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي إلى المنزل ، وكان من الصعب جداً الرؤية ، انزلقت واصطدمت بسيّارة اخرى. |
Sizi diğer Atlıların özdeş bir arabayla beklediği köprüye çekti. | Open Subtitles | قادك خلفه إلى الجسر حيث كان بقية الفرسان ينتظرون بسيّارة بديلة متطابقة تمامًا |
Sizi diğer Atlıların özdeş bir arabayla beklediği köprüye çekti. | Open Subtitles | قادك خلفه إلى الجسر حيث كان بقية الفرسان ينتظرون بسيّارة بديلة متطابقة تمامًا |
Sokakta dolaşacak kadar büyük ama uzaktan kumandalı bir arabayla oynayacak kadar küçük biri olmalı. | Open Subtitles | عُمر كافٍ ليلعب في الشارع، لكن يافع بما يكفي للعب بسيّارة للتحكّم عن بُعد. |
Arkadaşlarınız arabayla çarptıktan sonra hastaneye bir kadın getirmişsiniz dün. | Open Subtitles | إنّكم أخذتم امرأة البارحة بعدما صدمها قومكما بسيّارة. |
Adamlar arabayla gelmiş ve yüksek sesle müzik dinliyorlarmış. | Open Subtitles | لقد سمعوهم عندما قدموا بسيّارة مع موسيقى صاخبة |
6 yaşına girdi artık, ve bu olayı yeni bir arabayla kutlamak istiyorum. | Open Subtitles | عمر سيّارتي 6 سنوات وأريد أن احتفل بسيّارة جديدة |
Seni arabayla eve yollayayım. | Open Subtitles | سآتى بسيّارة لآخذكِ إلى البيت شكراً |
Sonra Cady'nin arabasına çarptığımız zaman kaçmamı söyledi. | Open Subtitles | .. عندها .. (حينما اصطدمنا بسيّارة (كايدي . طلب منّي أن أذهب |
Cady'nin arabasına çarptığımızda bana karışmamı söyledi. | Open Subtitles | .. (حينما اصطدمنا بسيّارة (كايدي . طلب منّي أن أذهب |
Senin ucube, babamın arabasıyla ortaya çıktı. | Open Subtitles | مظهره كان غريب ظهر فجأة بسيّارة أبي. |
Tabii o araba parçasını alabilirsin Markham. James Dean'in arabasıyla ne işim olacak benim? | Open Subtitles | بالطبع يمكن أن تأخذ السيارة ، يا (ماركهام) ماذا سأفعل بسيّارة (جيمس دين)؟ |
Bu sabah komşunun arabası ve benim kredi kartlarımla gitmiş. | Open Subtitles | هرب هذا الصباح بسيّارة جارنا، |
Ama bu yıl çok hoş bir arabaya binmeye başladı. | Open Subtitles | لكنّه بدأ المشي بسيّارة جميلة جداً هذا العام. |