Herkesin bilmek istediği de bu zaten. hakkımda bir takım bilinmeyenler var. | Open Subtitles | هذا ما يريد كل شخص ان يعرفه هناك غموض بشأنى.. |
Neden bana dilediğiniz gibi hakkımda düşündüklerinizi söylemiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا تخبرنى فى ماتعتقده بشأنى بأى كلمات تفضل ذلك؟ |
hakkımda ne düşündüğünüzü biliyorum... ..ama teslim olamam. | Open Subtitles | أعرف ما تفكره بشأنى ولكن لا يمكننى تسليم نفسى , لا يمكننى |
- Sakin ol, çok konuşuyorsun. - Sen Benim için endişelenme. | Open Subtitles | هون عليك , فأنت تتحدث كثيراً لا تقلق بشأنى |
Kamuoyuna hiçbir şekilde güvenmiyorum o yüzden Benim için korkma, Gail. | Open Subtitles | أنا لا أعول على الأى العام بطريقة أو بأخرى فلا تخشى شيئاً بشأنى |
hakkımda ne düşünürsen düşün ve ne olursa olsun bilmeni isterim ki Benim için çok önemlisin. | Open Subtitles | لا يهم ما الذى تعتقدة بشأنى لا يهم ما قد يحدث الأن أريدك أن تعرف مدى أهتمامى بشأنك |
Ama ertesi sabah, hakkımda konuştuklarını duyduğumda-- | Open Subtitles | لكن فى الصباح التالى عندما سمعتهم يتحدثون بشأنى |
Bilmeni isterim ki benim hakkımda endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | أنا فقط أردتك أن تعرف أنك لا يجب أن تقلق بشأنى |
Ama benim hakkımda yalanlar uyduracağını hiç ummazdım. | Open Subtitles | ولكن لم يطرأ ببالى أنك تروجين الأكاذيب بشأنى |
Bunların hepsi benim hakkımda konuşulan şeyler ve sen bunların senin canını sıkmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | ،كل الأشياء التى يرددونها بشأنى ،كل الأشياء وستدعين هذا الشخص يزعجكِ؟ |
Yine aynı hikaye, hakkımda yalan söylemek için. | Open Subtitles | ،نفس القصة القديمة اختلاق الأكاذيب بشأنى |
Angela asıl soruşturmanın Tommy veya benim hakkımda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قد أخبرتنى أنجيلا أن تحقيقها فى الواقع ليس بشأن تومى أو بشأنى إنها تريد لوبوس |
Benim hakkımda bilmediğin çok şey var. | Open Subtitles | هناك أشياء كثيرة بشأنى لا تعلميها |
Benim için endişelenme. Eve geri döneceğim. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى انا عائده الى المنزل , لا تقلق بالمره |
İçkide seni sollayabilirim, Benim için kaygılanma. | Open Subtitles | أنظر يا حبيبى ، يمكننى أن اشربك تحت أى مائدة تريد ولا تقلق بشأنى |
Evet, yemek çok. Benim için endişelenme. | Open Subtitles | نعم يوجد ما يكفى من الطعام لا تقلق بشأنى |
Benim için endişelenme. Polise haber vermelisin. | Open Subtitles | لا تقلق بشأنى , لابد أن تحمل رسالة للشرطة |
Benim için endişelenme. Ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | أجل, لا تقلق بشأنى أنا على علم بما أفعله |
- Beni kiraladın. - Benden haberleri olması şart mı? | Open Subtitles | ولكنك استأجرتنى هل لابد ان يعلموا بشأنى ؟ |
Bak, bunun tamamen Benimle ilgili olmadığını biliyorum, ama hadi. | Open Subtitles | أنظر , أعلم أن ذلك ليس بشأنى لكن بالله عليك |