Muhtemelen bir milyondan fazla soru dönüyordur kafanızda bana dair Do Jin ve benimle ilgili, Do Jin'in oğluyla ilgili. | Open Subtitles | من المؤكد أنه لديكِ ملايين الأسئلة عني، بشأني أنا و دو جين و أنا و كولن. |
Bir özveriliye, böbreğini bağışlamasının neden mantıklı geldiğini sorduğumda; "Çünkü bu benimle ilgili değil." | TED | عندما سألت إحدى الإيثاريين لماذا يحملُ تبرعها بكليتها معنىً لها. قالت، "لأن الأمر ليس بشأني أنا." |
Ama seninle ilgili değil, benimle ilgili şüpheler-- | Open Subtitles | لكن شكوك ليست بشأنك .. بل بشأني أنا |
Norma'yla ilişkim için öyle diyorsa, sadece onun iyiliğini düşündüğümü bilmenizi isterim. | Open Subtitles | هل هذا بشأني أنا و نورما أستطيع أن أأكد لك إنني لا أحمل لها في قلبي إلا ما هو في صالحها |
Geçen hafta Luke'la ilişkim için söyledikleri... | Open Subtitles | ما قالته بشأني أنا و"لوك" الأسبوع الماضي. |
Bana bir söz ver Brad ve benimle ilgili kimseye bir şey söylemeyeceksin. | Open Subtitles | أريدك أن تعدني أنكَ لن تقول أي شيء لأي أحد بشأني أنا و(براد). |
Anlamıyorsun. benimle ilgili değil, Başkan'la ilgili. | Open Subtitles | أنت لا تفهم، هذا المسألة ليس بشأني أنا |
Bu Cole ve benimle ilgili değil. | Open Subtitles | إنَّ هذا ليس بشأني أنا و، كول |
Michelle ve benimle ilgili görüşlerinizi doğru bulmasam da siz onun annesisiniz ve isteklerinize saygı duymalıyım. | Open Subtitles | وعلى الرغم أنّي أعتقد أنّكِ تقترفين خطأ بشأني أنا و(ميشيل)، أنتِ أمّها، وعليّ اِحترام رغباتكِ حتى أقنعكِ بخلاف ذلك. |
Bu benimle ilgili değil. | Open Subtitles | هذا ليس بشأني أنا |
benimle ilgili. | Open Subtitles | وإنّما بشأني أنا |
Bu Vito'yla ilgili değil, benimle ilgili. | Open Subtitles | (إنه ليس بشأن (فيتو إنه بشأني أنا |
- benimle ilgili. | Open Subtitles | -إنه بشأني أنا |
- benimle ilgili. | Open Subtitles | -إنه بشأني أنا |