Yani, olmayan şeyler hakkında kavga etmek çok saçma. | Open Subtitles | أعني, أمر جنوني أننا تجادلنا بشأن أشياء تخيليه |
Değiştiremeyeceğim şeyler hakkında endişelenmeyi bıraktım. | Open Subtitles | لقد قررت أن لا أقلق بشأن أشياء لا أستطيع تغييرها |
Bu tarz şeyler hakkında yalan söyleyemem. | Open Subtitles | -لا يمكنني الكذب بشأن أشياء كهذه |
Bunu yaptığıma hala inanamıyorum ama Riley'le bir şeyler hakkında konuştum. | Open Subtitles | حسناً ، إذاً أنا مازلت لا أستطيع أن أصدق هذا لكنني تكلمت مع (رايلي) بشأن أشياء |
Aptalca şeyler hakkında şikayet edip duruyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أشتكى بشأن أشياء غبيه |