Anlarsın işte, bir çeşit hayalet tarafından. | Open Subtitles | تعرفين، بشبح الدرجات. ومع ذلك واحد بمعامل الذّكاء المنخفض |
Savannah'daki binaların geri kalanını sorarsan, hepsine ya bir hayalet dadanmış ya bir cadı ya da bir gremlin veya onun gibi bir şey. | Open Subtitles | بشبح مجنون أو ساحرة شريرة أو عفريت أو شئ من هذا القبيل |
Bunu, oğlunun dolabında hayalet sakladığını öğrenen biri mi söylüyor? | Open Subtitles | أتقول ذلك المرأة التي اكتشفت لتوها أن ابنها يحتفظ بشبح في خزانته؟ |
Daha çok Gelecek Noel'in hayaleti'ne benziyordu. | Open Subtitles | يبدو اكثر شبها بشبح عيد الميلاد في المستقبل |
Şeytani bir hayaletle iletişim Kurduğunu düşünmem için. | Open Subtitles | لجعلي أعتقد أنك أتصلت بشبح شرير |
Bir hayalete kızdığın için böyle. | Open Subtitles | فهذا يحدث عندما تكون على إتصال بشبح عائد للإنتقام. |
Daha önce de söylemiştim, sen hayalet değilsin. | Open Subtitles | أخبرتُك من قبل أنت لَسْتَ بشبح |
Bir sivil buna benzer bir hayalet frekansı algılayabilir mi | Open Subtitles | أيمكن لمدني أن يشعر بشبح هكذا؟ |
Bu arada Leverett Saltonstall adında dost canlısı bir hayalet gören 3 yaşında bir çocuk tanıyorum. | Open Subtitles | انا اعرف فتى ذو 3 سنوات اجتمع مرة بشبح ودود اسمه " ليفيريد سالتونستال " |
Belki bir hayalet kanalını falan yakaladım. | Open Subtitles | لا أعرف، ربما أشعر بشبح لها أو شيء كهذا |
Ben bir hayalet değilim. | Open Subtitles | ولكنني لست بشبح |
Tek yaptığımız doğru şey kazayla Kar hayalet'e çarpmaktı... o zaman da kazayla ayaklarımızı roketle çalışan patenlere yapıştırmıştık. | Open Subtitles | الشئ الوحيد الذي قمنا به بشكل صحيح عندما إرتطمنا بالصدفه بشبح الجليد لاننا بالصدفه إلتصقت... . |
Adam hayalet gibi. | Open Subtitles | الرّجل أشبه بشبح. |
İşin içinde bir hayalet olabilir. | Open Subtitles | قد يكون الأمر متعلقاً بشبح |
Bir hayalet yakaladım,adamım. | Open Subtitles | لقد امسكت بشبح يا رجل |
Güzel eş, çok önceden ölmüş olan İspanyol Güzeli Carlotta Valdés'in hayaleti tarafından gizemli bir şekilde ele geçirilmiştir. | Open Subtitles | الزوجة مهووسة بشكل غامض بشبح الأسبانية الجميلة كارلوتا فالديس |
Gelin de artık kullanılmayan tuvaletimizi görün hatta boğulmuş bir ineğin hayaleti tarafından ele geçirilmiş olabilir. | Open Subtitles | تعال وانظر لدينا مرحاض مهجور الذي قد يكون أو لا يكون مسكوناً بشبح بقرةٍ غارقة أترين؟ |
Laura Linney göl evinde ağlıyordu, Jude Law eski eşinin hayaleti için onu terk etmişti. | Open Subtitles | لورا ليني تبكي في منزل البحيرة لأن "جود لو " تركها ليرتبط بشبح زوجته السابقة |
Sonuçta o da masum çıktı. hayaletle ilgili değil. | Open Subtitles | لقد تبين أنه بريء - الأمر لا يتعلق بشبح - |
Bir hayaletle, iki kuş vurmaya çalışıyorum. Haydi. | Open Subtitles | أحاول أن أصيب عصفورين بشبح واحد |
Belki de hayalete gebe olan bir şeytandı. | Open Subtitles | أو ربّما يكون شيطاناً حاملاً بشبح |
Kimse bana Phantom of Opera'dan bahsetmedi. | Open Subtitles | لا أحد يكثرت بشبح الأوبرا |