Ayrıca bu dünyada en çok istediğim şeyi bulmaya sadece iki adım mesafedeyim. | Open Subtitles | أنا أيضاً مُتحير من إيجاد الشيء الوحيد الذي أريدهُ بشدة في هذا العالم |
Duolingo ile ilgili beni en çok heyecanlandıran şey dil eğitimi için adil bir iş modeli ihtiyacını karşılıyor olması. Olay şu: | TED | الشيء الذي انا متحمس له بشدة في ديولينجو انه يقدم نموذج عادل لنشاط تعليم اللغة هذه هي المسألة |
Özellikle gençlere baktığımda bundan endişe duyuyorum, bu teknolojiyle en çok onlar içli dışlı. | TED | أنا قلق بهذا الشأن تحديداً فيما يتعلق بالجيل الأصغر، والمُنغمس بشدة في هذه التكنولوجيا. |
Bugünlerde en çok eksikliklerini hissettiğimiz yakınlarımız için, ninelerimiz ve dedelerimiz için. | Open Subtitles | إلى الاناس الذين نفتقدهم بشدة في وقتنا الحالي أجدادي |
Garajın sonunu dünyada en çok özlediğin şey gibi düşün. | Open Subtitles | تخيل أن نهاية هذا الجراج. هو الشئ الذي تريده بشدة في حياتك. |
Bu dünyada en çok yapmak istediğim şeyi düşündüğümde... | Open Subtitles | عندما افكر ان ما اريد ان احصل عليه بشدة في هذا العالم |
Peyton'ın en çok nesini özlüyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفتقده بشدة في ( بييتن ) ؟ |