Onu uyandırdılar, kollarını ve bacaklarını bantla bağladılar ve zorla boğazına bir bez parçası soktular. | Open Subtitles | لقد أيقظوه، و قيدوا ذراعيه و ساقيه بشريط و أدخلوا قطعة قماش بحلقه |
En azından jileti bantla kapladınız mı? | Open Subtitles | هل قمتِ بتغليف الشفرة بشريط مغناطيسي على الأقل؟ |
Cuma gecesi, buradan 6 blok ileride, bir apartmanın zemin katında elleri ve ağzı, gümüş rengi koli bandıyla bantlanmıştı. | Open Subtitles | مساء الجمعة، شقة من طابق واحد على بعد ست بنايات من هنا يديها وفمها ألصقت بشريط لازق |
Fowler'ın boş kasetiyle alakan olduğunu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد ان لك علاقه بشريط فاولر الفارغ |
hiç görülmemiş bu gökyüzünü... bu sabahı kim bir kurdeleyle bağlayıp benim için kutuya koyar? | Open Subtitles | لم ارى السماء هكذا من قبل من سيربطها بشريط ويضعها فى صندوق لى |
Buzdolabının kapısını bant tutuyor. Ayrıca orada siyah küf var. | Open Subtitles | باب ثلّاجتنا مثبّتٌ بشريط خمرٍ، وأعني هناك عفنٌ أسود بالدّاخل. |
Severino'nun ameliyatında onlardan birisi kırmızı bantlı olacak. | Open Subtitles | في عملية سفيريينو, واحده من الإبر سوف تكون معلمه بشريط أحمر |
Sonra Noel sabahı olduğunda ağacın altında kırmızı kurdeleli bir köpek yavrusu vardı. | Open Subtitles | ثم وفي صباح عيد الميلاد وتحت شجرة العيد كان هناك جروٌ صغير بشريط أحمر |
Çığlık atmaman için ağzını bantla bağlarlar. | Open Subtitles | يربطونك ويكتمونك بشريط لاصق لتعجز عن الصراخ |
Ameliyathanede Lidokain şırıngaları siyah bantla işaretlenmiş. | Open Subtitles | في غرفه العمليات, لدينا ابر ليدوكاين,معلمه بشريط اسود |
Beni dinle. Ağızlarını bantla şunların! | Open Subtitles | إستمع إلي، قُم بإغلاق أفواههم بشريط لاصق. |
Birkaç ay önce sağlam sarhoş olmuştum, ve lastik bantla oynuyordum. | Open Subtitles | قبل بضعة أشهر، كنت فعلا في حالة سكر وكنت ألعب بشريط مطاطي. |
Geçen hafta restorandan çaldığım koli bandıyla kendime ağda yaptım. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي قمت بإزالة شعر عانتي بشريط لاصق سرقته من المطعم. |
Sonra bağırsaklarımı tekrar içeri tıktım yaramı koli bandıyla tutturdum ve sürünerek yolumu buldum. | Open Subtitles | وبعدها أعدت أحشائي إلى داخل بطني ثانيةً وربطت بطني المبقور بشريط لاصق وغادرت المكان عرجاً |
Biz çocuklarımızı koli bandıyla yapıştırıyoruz. | Open Subtitles | نحنُ فقط نقيد أبناءنا بشريط لاصق. |
Son olarak da Bay McBride'ın isteği üzerine polis memuruna seks kasetiyle şantaj yapan bir hayat kadınının ifadesine dayanarak. | Open Subtitles | واخيراً، عاهرة والتي ابتزت ضابط شرطة (بشريط جنسي بناء على طلب السيد (مكبرايد |
Teyp kasetiyle ne yapayım ben? | Open Subtitles | -ما الذي سأفعله بشريط كاسيت ؟ |
kurdeleyle bağlanmış mektuplar bırakmış arkasında. | Open Subtitles | لقد خلف من بعده حزمة من الخِطابات، مربوطة بشريط. |
Önlükler tamamen temiz olacak ve bir kurdeleyle arkadan bağlanacak. | Open Subtitles | المريالات لابد أن تكون نظيفة ومربوطة من الخلف بشريط |
Zamanının çoğunu bir parça kurdeleyle oynayarak geçirdin. | Open Subtitles | لقد قضيت الوقت كلـه في اللعب بشريط |
Ama eski moda bir telesekreter bu. bant kullanıyor. | Open Subtitles | إنه جهاز الرد من الطراز القديم مزود بشريط تسجيل |
Merak ediyorum, neden alnında bant olan kişi ben oluyorum. | Open Subtitles | أتعجب فقط لماذا أنا الوحيد بشريط لاصق في جبهتي |
Beakman Savings'den mor bantlı 10000 dolar. | Open Subtitles | رزمة من 10000 مغلفة بشريط أرجواني من بنك (بيكمن) |
- Sarı kurdeleli bir olay gibi. - Sarı kurdeleli olay mı? | Open Subtitles | هذا يشبه شئ مربوط بشريط أصفر - شئ مربوط بشريط أصفر؟ |