tam olarak istediğimiz şey olmayabilir. Demek istediğim, Tanrım, bu sabah çok çirkin güzüküyorsun. | TED | نسمع الصراحة التامة أقصد بذلك يا الهي تبدو بشعاً هذا الصباح |
Eski yüzleri görmek güzel. Sizinki kadar çirkin olsalar bile. | Open Subtitles | تسرُّني رؤية وجه قديم حتى لو كان بشعاً كوجهك |
O;" buna artık dayanamayacağım, bu korkunç bir şey," diyordu. | Open Subtitles | حسناً ، لايُمكننى فعلها أكثر من ذلك ، إنه بشعاً |
Anne, o pembe, tafta*, iğrenç. | Open Subtitles | أمى, كان وردى اللون كان من التافيتا وكان بشعاً. |
Bu nahoş olacak. | Open Subtitles | هذا سيصبح بشعاً. |
Sen geleceği olmayan, nefret ettiğin berbat bir işte çalışırken tüm başarılı arkadaşlarımızı sıraladıysam, çok kötü olmuştur. | Open Subtitles | سيكون هذا بشعاً لو ذكرت كل اصدقائنا الناجحين و كنتي عالقة في وظيفة مريعة بلا طموح و تكرهيها |
- Piper,sanırım Paige'in sandalyesi. - Evet, biliyorum, çirkindi. | Open Subtitles | (بايبر) أعتقد أن هذا كان كرسي (بايدج) أجل ، أعلم ذلك ، لقد كان بشعاً |
Böyle şeyler imkansızdı. Bunu düşünmek bile korkunçtu. | Open Subtitles | كانت هذه الأشياء مستحيلة بل كان التفكير بها شيئاً بشعاً |
Birbirimizden nefret etmeye başlayacağız ve işler çirkinleşecek. | Open Subtitles | .وسنبدأ بكره بعضنا البعض .وسيصبح الأمر.. سيكون بشعاً |
Biri görse ne kadar çirkin olduğunu. | Open Subtitles | و اذا رأي أي شخض إلى أي حد يبدو ماضيك بشعاً |
Biri görse ne kadar çirkin olduğunu. | Open Subtitles | و اذا رأي أي شخض إلى أي حد يبدو ماضيك بشعاً |
- Bu çok çirkin. | Open Subtitles | حسناً, هذا يحدث عندما يصبح الأمر بشعاً أليس كذلك ؟ |
çirkin olsan bile harika bir aktörsün ki, | Open Subtitles | أعني، انك حتى لو أصبحت بشعاً فأنت ممثل عظيم |
Günde 3 defa al, yoksa bebeğin çirkin olur. | Open Subtitles | خذي , 3 مرات في اليوم وإلا سيصبح طفلك بشعاً |
Hisse senetlerinizin değeri bu skandal yüzünden düşüyor ama müşterime karşı yürüttüğünüz bu seksist kampanyayı sürdürürseniz işler daha da çirkin bir hâl alacak. | Open Subtitles | خاصة وأن أسعار الأسهم قد تأثرت بالفضيحة. لكن ان استمريتم بهذه الحملة العنصرية ضد موكلتي، سيصبح الموضوع بشعاً. |
Ufacık bir çocuğun söylediği böyle korkunç bir şeye nasıl inanabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ أن تصدقي طفلةً تقول شيئاً بشعاً كهذا؟ |
Çok güzel olduğu için o kadarda korkunç değildi. | Open Subtitles | لكنه لم يكن بشعاً جداً حيث كان بالغ الجمال. |
Brennan, Robert'in teknesine yaptıklarınız korkunç. | Open Subtitles | برينين، اعتقد مافعلته بقارب روبرت كان بشعاً للغايه. |
Örneğin, sizin gibi normal bir insanı, suç işlemek gibi... iğrenç bir duruma hangi nedenler itebilir gibi şeyler, yani... | Open Subtitles | على سبيل المثال ما الذي سيجعل شخصاً عاديّاً مثلك يرتكب فعلاً بشعاً على غير العادة أو بعض... |
Ama biraz nahoş. | Open Subtitles | وقد كان بشعاً# |
Kara mayınının üzerinden geçmiş. Çok berbat görünüyordu. | Open Subtitles | لقَد قاد مركبتُهُ فوق لُغمٍ أرضي، لقد كانَ الأمرُ بشعاً |
Bu çok çirkindi, William. Umarim seni üzmesine izin vermezsin. | Open Subtitles | (كان شيئاً بشعاً يا (ويليام أتمنى بأن لا تدع هذا الأمر يزعجك |
korkunçtu, tamam mı? Sergiden ayrıldığımız anda taksi alev aldı. | Open Subtitles | لقد كان الامر بشعاً بمجرد ما ان تركنا المعرض, اشتعل التكسى |
Salak olduğuna şüphe yok, özentinin tekisin ama eğer kılını kıpırdatırsan işler biraz çirkinleşecek. | Open Subtitles | من الواضح أنّك فتى غبي، متمنّي، لكن إن تحركت، سيصبح الأمر بشعاً. |
Bu şekilde ifade ettiğinde kulağa çok kötü geliyor. | Open Subtitles | عندما تنظرين للأمر بهذه الطريقة يبدو شيئاً بشعاً |