Senin için daha iyi çalmayı isterdim. Çünkü bu seni mutlu ederdi biliyorum. | Open Subtitles | ليتني عزفت بشكل أفضل من أجلك لأني أعلم أن ذلك كان سيجعلك سعيداً. |
Bilmiyorum, sadece bu şeyin içinden her şeyi daha iyi görüyorum. | Open Subtitles | لا أعلم , فأنا أرى بشكل أفضل من خلال هذه الأشياء |
Çünkü o beni herhangi bir şeyden daha iyi hissettiriyor. | Open Subtitles | لأنها كما تعلمون تجعلني أشعر بشكل أفضل من أي شيء. |
Bu çocuğun sahtekâr olduğunu kendi kuzeninden daha iyi kim ortaya çıkarabilir? | Open Subtitles | من يمكنه أن يكشف هذا الفتى المطالب بالعرش بشكل أفضل من قريبته؟ |
Birleşik Devletler'deki ihtiyarların hayat standartlarını arttırmak ve değerlerini daha iyi kullanabilmek için ne yapabiliriz? | TED | ما الذي في وسعنا القيام به لتحسين حياة المسنين في الولايات المتحدة، وأن نستفيد بشكل أفضل من قيمتهم؟ |
Kısacası, geleneksel toplumların birçoğu ihtiyarlarını bizim çağdaş, büyük toplumlarımızdan daha iyi kullanıyor ve onlara daha tatmin edici hayatlar sunuyorlar. | TED | باختصار، العديد من المجتمعات التقليدية يستفيدون بشكل أفضل من مسنيهم ويهبون لهم حياة أكثر إرضاء مقارنة بقرنائهم في المجتمعات الحديثة والكبيرة. |
Bundan daha iyi kadife dokunmamıştır, daha iyisini hiçbir yerde bulamazsınız. | Open Subtitles | لا يوجد قطيفة نسجت بشكل أفضل من هذا، وأنت لن ترى أفضل من ذلك في أي مكان آخر |
Hiçbir zaman iyi yürüyememişimdir. Bensiz daha iyi geçecektir yürüyüşünüz. | Open Subtitles | أنتما الإثنان ستتقدمان بشكل أفضل من دوني |
Yeni narkozun önce denediğimizden daha iyi olduğunu düşünüyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنك الشعور إن كان المخدر الجديد يعمل بشكل أفضل من سابقه ؟ |
Ayrıca, sizin onunla konuşmanızdan daha iyi bir şey yapamam. | Open Subtitles | إضافة إلى، أنا لن أعمل أيّ بشكل أفضل من أنت ناس في يحصلون عليه للكلام. |
Bakalım işleri oradan daha iyi yönetebilecek miyiz? Peki ya zehir? | Open Subtitles | سنرى إذا كنا سنستطيع تدبر الأمر بشكل أفضل من هناك |
Bu beyefendi hepinizden daha iyi fal yazabiliyor. | Open Subtitles | هذا السيّد هُنا يمكنه تأليف جُمل الحظ بشكل أفضل من تأليفكم جميعاً كشخص واحد |
Bazıları daha iyi kontrol ediyor, ama herkeste var. | Open Subtitles | بعض الناس يمكن السيطرة عليه بشكل أفضل من غيرها. ولكن أعتقد أنه من هناك. |
Çünkü telefonda görüşsek çok daha iyi görünebilirdim. | Open Subtitles | لأنني سأظهر بشكل أفضل من خلال الهاتف بالوقت الحالي |
Burada yaptığımdan daha iyi nöbet tutabilirim. | Open Subtitles | سأكون قادراً على المراقبة بشكل أفضل من الجلوس هنا |
Bazıları diğerlerinden daha iyi yapıyor ama havada olduğunda durumu çözer ve tepki gösterirsin. | Open Subtitles | بعضهم يبلون بشكل أفضل من الآخرين لكن عندما تكون في الجو الوضع يكون: إقراً ثم استجب |
Ülkesine ihanet ederek, Rutledge bir anlamda kendisine öncekinden daha iyi davranabilecek bir baba seçmiş oluyor. | Open Subtitles | يختار أباً جديداً قـد يُعامله بشكل أفضل من السابق |
Davranışları değiştirmek için seks çikolatadan daha iyi bir yol. | Open Subtitles | الجنس يعمل بشكل أفضل من الحلوى لتعديل السلوك |
Eğer ordumuz bundan daha iyi savaşamazsa İmparatorluğu kaybedebiliriz. | Open Subtitles | إذا جيشنا لا يستطيع المحاربة بشكل أفضل من هذا سنخسر الإمبراطورية |
Tabii gerçek bir ressam yapsaydı tema kesin daha iyi anlatılırdı. | Open Subtitles | وبـرودة الـمـوت، كان من الممكن تقديم هذه الفكرة بشكل أفضل من ما قمت به لو قدمها فنان تشكيلي حقيقي |