Floransa yakınlarındaki bir sanatkar tarafından kişiye özel olarak elde yapılıyor. | Open Subtitles | هم كَانوا مصنوع باليد بشكل منفرد مِن قِبل صانعِ قُرْب فلورينس. |
Birkaç gün sonra Judy, Vicky'le özel olarak görüşmek istedi evden uzak bir yerde kahve içmek için. | Open Subtitles | بعد عدة أيام، طلبت جودي من فيكي أن تلتقي بها بشكل منفرد بعيداً عن المنزل |
her TEDTalk'u ayrı ayrı özetlemek mümkün değil. | TED | ليس ممكنا تلخيص كل محادثة تيد بشكل منفرد. |
En yakın şövalyelerine danışan Arthur ayrılıp, Kutsal Kaseyi... ..ayrı ayrı aramalarının daha doğru olduğuna karar verdi. | Open Subtitles | آرثر، بعد أَن استشار أقرب فرسانه قرّر أنهم يجب أَن ينفصلوا و يبحثوا عن الكأس المقدّسة بشكل منفرد |
Yetkililer, iki saati aşkın bir süre Delta 1989'u aradı ve yolcular tek tek sorgulandı. | Open Subtitles | فتشت السلطات دلتا 1989 لأكثر من ساعتين و أستجوب المسافرين بشكل منفرد |
Herif görünüşe göre eroin salgının neredeyse tek başına sorumlusu. | Open Subtitles | من الواضح هو ايضاً مسؤول بشكل منفرد عن وباء التصدع |
bireysel olarak ummadığımız kadar ilerleme kaydettiler. | Open Subtitles | ماذا تعنى ؟ لقد جائوا طوال الطريق بشكل منفرد أكبر من أى توقع لنا |
Seninle biraz konuşabilir miyim? özel olarak? | Open Subtitles | هل يمكن لي ان اتحدث معك للحظات بشكل منفرد ؟ |
Bu konuşmanın ikimizin arasında özel olarak geçmesini istiyorum, Sayın Başkan. | Open Subtitles | انا حقاً اعتقد ان هذه المحادثة ان تجري بيننا بشكل منفرد سيدي الرئيس |
Ayrıca, sizinle artan mermi talebi hakkında özel olarak konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أيضاَ تعطينا فرصة التحدث بشكل منفرد عن زيادة المطالب هل هناك مشكلة ؟ |
- Bay Harmon özel olarak konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | سيد " هارمون " هلا تحدثنا بشكل منفرد ؟ أجل |
özel olarak bilgilendirilmiştim. | Open Subtitles | أنا أُطلعتُ بشكل منفرد |
Psikiyatrstimin anlattığına göre her bir parça ile ayrı ayrı ilgilenmelisin. | Open Subtitles | انها بسيطة للغاية, انها مجرد اجزاء حيث اخبرتني معالجتي,بأمكانك ان تعالج كل جزء بشكل منفرد |
İkinize de bunu ayrı ayrı açıklayacağım. | Open Subtitles | بشكل منفرد إلى كلّ واحد منكم سأُوضح كل شيء |
Köpekleri ayrı ayrı saldırı için ayarlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بتحضير الكلاب بشكل منفرد للقطة الهجوم |
Pekâlâ. Şimdi sizlerle tek tek konuşacağım, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , و الآن ساتحدّث إليكم بشكل منفرد , اتفقنا ؟ |
Herkesi tek tek yeniden programlamak için perde sıklıklarını ayarlamalıyım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أُعدّلَ ترددات الدرجةَ إلى إعادة برنامجِ كُلّ شخصِ بشكل منفرد. |
Her birinizin tek tek ifadenizi almak zorundayım. | Open Subtitles | لذا سيكون عندي أن أصبح a بيان من كلّ منك بشكل منفرد. |
toplum ile iletişim kurdu, tek başına o bölgedeki tekstil endüstrisini canlandırdı, gelirini ekonomiye geri kazandırdı. | Open Subtitles | تعيد الحدائقَ و هي تصل إلى الجاليات يُنعشُ القدماءُ بشكل منفرد صناعة المنسوجات في المنطقةِ، ضخّ الدخلِ نعود الي الدخل |
Yıldızgeçidi Programının on yıllık tecrübeli bir üyesi, ve neredeyse tek başına geçenlerdeki uzaylı saldırısından Dünya'yı kurtaran kadın. | Open Subtitles | والمرأة التي تقريبا ً أنقذت العالم بشكل منفرد من الهجوم الفضائي الأخير |
Tehlikeli bir işbirlikçi komplosunun önüne tek başına geçtiniz. | Open Subtitles | التي تتضمن الأحباط الخطير للمؤامرة الأتحادية بشكل منفرد |
Gelecekte, umarım ki şirketimizin her bir elemanıyla tanışıp, onları bireysel olarak tanımak için çokça vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | اقضى وقتا للتعرف على كل عضو بشركتنا اعرفه بشكل منفرد |