"بصدده" - ترجمة من عربي إلى تركي

• neyle karşı karşıya
• peşinde
• neye

Bulunca, neyle karşı karşıya olduğumuza dair daha iyi bir fikrimiz olacak.
مرة واحدة ونحن نعلم أن، سيكون لدينا فكرة أفضل ما نحن بصدده.

Pekala, neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz.
حَسَناً، الآن نَعْرفُ ما الذي نحن بصدده.

Çok yakın bir zamanda, size neyle karşı karşıya olduğunuzu ve neden Hammond ve SG-1'e şu an neden her zamankinden çok ihtiyacımız olduğunu anlamanızı sağlamak için buradayım.
ولكن في المستقبل القريب أنا هنا لأدعك تعلم مالذي انت بصدده ولم نحن بحاجة لـ هاموند و إس حي 1 أكثر من أي وقت مضى

Neyin peşinde olduğunu biliyoruz ve bu sefer yanına kalmasına izin vermeyeceğiz, Zeyna.
نحن نعرف م انتى بصدده زينا ولن نتركك تفعلين ذلك مجددا

Zehirleyen kişi, neyin peşinde olduğumuzu anlayıp kaçmasın diye.
لئلا يعلم مَنْ دس له السُم ما نحن بصدده و من ثمّ يلوز بالفرار

Şey, neye bulaştığını biliyordun ve bunun için af dilemeyeceğim.
حسناً تعرف ما انت بصدده ولن اعتذر من اجل هذا

Farklı açıdan bakmaya çalış. Gerçekleri daha iyi süzmen ve neyle karşı karşıya olduğumuzu görmen lazım.
تحتاج للنظر الى الحقيقة بواقعية وادراك مانحن بصدده

neyle karşı karşıya olduğumuza bakalım, tamam mı?
دعنا فقط نرى ما نحن بصدده ، هل يمكن هذا؟

Biz de neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayana kadar kilit altında tutacağız.
لذا سوف نضعها بمكان آمن، حتى نعرف ما نحن بصدده.

Artie, neyle karşı karşıya olduğumuzu söylemezsen kendimizi nasıl koruyacağız?
آرتي ،اذا لم تخبرنا ما نحن بصدده كيف لنا أن ندافع عن أنفسنا

Beni gerçekten korumak istiyorsan neyle karşı karşıya olduğumu bilmeme izin ver.
أتريد حمايتي بحق اذا دعني أعلم ما نحن بصدده

Hiç kozumuz olmaz. neyle karşı karşıya olduğumuzu anlayana dek bir şey yapmayacağız.
ولا أي شيء نتبادله، لن نفعل شيء حتى نعرف ما نحن بصدده.

Ama en azından neyle karşı karşıya olduğunu anladı.
لكنه على الأقل كان يفهم ما الذي هو بصدده

Bunca zamandır o kaçık adamı izliyordum, ama neyin peşinde olduğunu anlayamadım.
لقد كنت ألاحق ذلك المجنون منذ البداية ولم أملك أدنى فكرة عما كان بصدده

Valentine'nin neyin peşinde olduğunu öğrenene kadar tek seçeneğimiz bu.
انه خيارنا الوحيد حتى أن نعرف مالذي بصدده فلانتين

Katılıyorum ama bu genç kiteleye satacak eğlenceli salak bir kitap ki tam da bizim peşinde olduğumuz şey.
انا اتفق , لكنه مضحك , كتاب سخيف هذا سيباع الى الجمهور الشاب وهو مانحن بصدده

Neyin peşinde olduğunu, hızımı nasıl çaldığını öğrenmem gerekiyor.
علي أن أعرف ما هو بصدده وكيف سرق سرعتي

Hank'le karavandaydık ve peşinde olduğumuz adamın bu derileri pelerin yapmak için kullandığını düşünüyoruz.
(هانك) وأنا كنا بداخل المقطورة ونحن نعتقد أن الرجل الذي نحن بصدده يستخدم هذه الفروات لصع عباءة ما

Sana garanti ederim, Rahip Grissom neye karşı olduğunu anlayacaktır.
كي أطمأنك فإن الأب جريسوم يفهم ما أنت بصدده

Benimle evlenirken neye bulaştığını biliyordun.
أنت تعلمين ما أنت بصدده عندما تزوجتينى

neye karşı olduğuna dair en ufak bir fikrin yok.
ليس لديك أدنى فكرة ما أنت بصدده