| Bu, tüm hayatım boyunca yaptığım şey, ve dürüst olmak gerekirse, bale dışında başka hiçbir şeye de zaman ayırmadım, öpüşme hariç. | Open Subtitles | هذاماكنتٌأفعلهطوال حياتي، و بصراحة لا أعتقد أنني عندي الوقت لكي أفعل شئ آخر، بجانب التقبيل |
| Olası hedefleri çıkartıyoruz, ama dürüst olmak gerekirse... | Open Subtitles | نحن نعد قائمة بالأهداف المحتملة ولكن بصراحة لا نعرف |
| dürüst olmak gerekirse, şu anda iyi durumda olduğunu sanmıyorum... ve bunu senin de bilmen çok güzel olacak. | Open Subtitles | بصراحة لا اعتقد انها ستكون بخير و سيكون نوعاً ما جيد اذا علمت بذلك |
| Açıkcası senin gibi bilgili ve deneyimli biri böyle konuştuğunda ne diyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة لا أعلم ما أقول حين أسمع رجالا بعمق معرفتك وخبرتك يتحدث هكذا |
| Açıkcası senin gibi bilgili ve deneyimli biri böyle konuştuğunda ne diyeceğimi bilemiyorum. | Open Subtitles | بصراحة لا أعلم ما أقول حين أسمع رجالا بعمق معرفتك وخبرتك يتحدث هكذا |
| Hayır, açıkçası değildi, ama belli de olmaz. | Open Subtitles | كلا , بصراحة لا أظن ذلك لكن كل شئ محتمل |
| Hayır, açıkçası değildi, ama belli de olmaz. | Open Subtitles | كلا , بصراحة لا أظن ذلك لكن كل شئ محتمل |
| Demek istiyorum ki, dürüst olmak gerekirse bu tür şeyleri romantik bulmuyorum. | Open Subtitles | اعني , بصراحة , لا ؟ أجد ذلك شيئا رومانسي |
| dürüst olmak gerekirse, buradaki bütün öğrencilerden nefret ediyorum. | Open Subtitles | بصراحة, لا أحب أحدا هنا و لا أريد حتى تكوين أصدقاء |
| dürüst olmak gerekirse, seyircinin benim hayatımı dinlemek isteyeceğini hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | بصراحة لا أظن بأن الجمهور يرغب بأن أتحدث عن حياتي |
| - dürüst olmak gerekirse emin değilim. | Open Subtitles | عند هذه النقطة، أنا بصراحة لا يمكن أن أقول. |
| dürüst olmak gerekirse, hala üzerinde çalıştığım bir işten bahsetmekten hoşlanmam. | Open Subtitles | بصراحة... لا أشعر بالارتياح من مناقشة أعمالي الجارية. |
| Sana evet demek isterdim ama, dürüst olmak gerekirse... ben insanların değişebileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | ... ارغب ان اقول نعم, لكن بصراحة لا اعتقد ان الناس يمكن ان يتغيرون ابداً |
| dürüst olmak gerekirse, bence bitirmeyi hiç istemiyordu. | Open Subtitles | بصراحة لا أعتقد أنه أراد يوماَ إنهائها |
| dürüst olmak gerekirse, bilmiyorum. Sadece beni eve götür. | Open Subtitles | بصراحة, لا أعلم خذني للمنزل وحسب |
| Biliyorum, plağı çıkarmamalıydım üzerinde çizik var mı diye kontrol edecektim ama dürüst olmak gerekirse, onu dinlemekten kendimi alamıyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّهُ لا يجب عليّ أن أشغلها كنتُ فقط أتأكد أنها غير مشعورة ...لكن بصراحة لا أستطيع التوقف عن الإستماع إليها |