Ya da gözü bir tehdidi görsel olarak veya skoplarından birinde algılar algılamaz pilotun düşünce itkileri, tehdide füze yolluyor. | Open Subtitles | أو سرعان ما تدرك عينه خطراً إما بصرياً, وإما على إحدى شاشات الرادار إندفاعات أفكاره توجه الصواريخ على ذلك الخطر |
Bunu tekrar edecek ve yavaşlatacaktım, görsel olarak bir müzik parçası gibi duruyor. | TED | إذا قمت بتكرارها بنسق بطيءٍ، ستبدو بصرياً وكأنها قطعة موسيقية. |
Gerçek dünyada bu şey görsel olarak zevk versin diye oluşturulmadı. | Open Subtitles | في العالم الواقعي، هذه الأشياء لم تُصنع لتصبح ممتعة بصرياً. |
göz teması kuramıyor. | TED | هو لا يتواصل بصرياً. |
- Hedeflerle görsel teması kaybettik, efendim. | Open Subtitles | فَقدنَا إتصالاً بصرياً بالمواضيعِ، سيد |
Onlarla yerden görsel olarak temasa geçebileceğimiz bir yer var mı, araştırın. | Open Subtitles | اكتشف إن كان ثمة طريقةً للاتصال بهم بصرياً من الأرض |
görsel olarak yerinin belirlenmesi ihtimalini en aza indirmek için bulutlara saklanarak uçuruyorum. | Open Subtitles | أنا أقودها بين السحب كستار للتقليل من فرص تحديد موقعها بصرياً. |
Teknik veya biyolog olmayan amatörler bir bilgisayar oyunu oynayarak bir proteinin yapısını görsel olarak yeniden düzenleyip bilgisayarın atom kuvvetlerini ve ilişkilerini yönetmesini sağlayıp yapısal sorunları tanımlıyorlar. | TED | هواة غير تقنيين ولا متخصصين في البيولوجيا يلعبون لعبة فيديو حيث يعيدون بصرياً ترتيب بنية البروتين، والسماح للحاسب بإدارة القوات الذرية والتفاعلات وتحديد المسائل الهيكلية. |
görsel olarak çok çarpıcı değil mi? | Open Subtitles | أليست بصرياً مدهشة ؟ |
Traugott araştırma tesisine saldırıda bulunulduğu ve saldıran geminin "Raza" olduğunun... görsel olarak onaylandığını... bildiren raporlar geldi. | Open Subtitles | تأكيداً بصرياً أن تلك الـ (الرازا) قد شنت هجوماً .ضد منشأة بحثية تابعة لـ (تراوجوت) |
Gördüğünüz bu bebek, bayan ona "Itsy, Bitsy Spider," söylerken çok iyi göz teması kuruyor, yani otizm gelişimi olmayacak. | TED | هذا الطفل بالتحديد، بإمكانكم أن تروا، يتواصل بصرياً و بشكل جيد مع هذا المرأة بينما هي تغني "إستي، بتسي سبايدر" لن ينشأ عنده مرض التوحد. |
Ron'un oğlu göz teması kurmuyor, nadiren konuşuyor ve sen ona sarıImaya çalışınca korktu. | Open Subtitles | (ناثان) لا يتواصل بصرياً ونادراً ما يتكلم ويهلع عندما تقومين بضمه |
göz teması kur. | Open Subtitles | تواصلي معه بصرياً. |
görsel teması kaybettim. | Open Subtitles | أنا فقده بصرياً أكرر . |