Jüriyi sesinle etkilemelisin, vücudunun güzelliğiyle değil. | Open Subtitles | أنت هنا لإقناع القضاة بصوتك لا بك هيا لنذهب |
O zaman bunu becerebileceğimi bir de normal sesinle söyle. | Open Subtitles | لا , لست كذلك قل لي إذاً بصوتك الطبيعي أنك تعتقد أنه يمكنني القيام بهذا |
Şu robot sesinle söyle bakalım bilimsel olarak bu nasıl mümkün? | Open Subtitles | اخبرني بصوتك الآلي كيف يكون هذا ممكن علمياً |
Lütfen, sesini dışarı vermeden içinden söylesen olmaz mı? | Open Subtitles | هل يمكنك فعله بصوتك الداخلي دون أن تتحدثي؟ |
Sırf sesini kullanarak bunu nasıl yapıyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تفعل هذا بصوتك مثل هذا؟ |
Nasıl yaptın bilmiyorum ama Sesine güzellik katöışsın. | Open Subtitles | لآ أعرف أين وجدته و لَكن تَحكُمك بصوتك تحسن. |
Bu şovmenliktir işte. Kızın sesinize odaklanmasını engeller. | Open Subtitles | أترى ، لتبقي عقلها معلقا بصوتك |
Oylarınızla, önümüzdeki pazar gününü... 16 Kasım 1952'yi tarihi bir gün yapabilirsiniz. | Open Subtitles | بصوتك يمكنك أن تجعل . . الأحد القادم السادس عشر من نوفمبر1952 يوم تأريخي |
O yumuşak sesinle ne giydiğimi sormak için de değildi. | Open Subtitles | لم يكن لتسألني ما كنت أرتدي بصوتك الجميل إياه |
Senelerce o benzersiz sesinle katkıda bulunduğun galaların sayısını unuttum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أحصي عدد المهرجانات التي زينتها بحضورك على مدى سنوات بصوتك الذي لا يضاهي، وأنا أعني ما أقوله بصدق |
Ama sesinle ilgili başka bir seçim yaptım diyebilirim. | Open Subtitles | على الرغم انني اتخدت قرار اخر فيما يتعلق بصوتك |
Normal sesinle başla, sonra matkap gibi ol. | Open Subtitles | إبدأي بصوتك الطبيعي وبعدها زيديه بسرعة |
...ve normal sesinle konuş. Beni de rahat bırak. | Open Subtitles | وتحدّث بصوتك الطبيعي. |
Kulağımı güzel sesinle doldur. | Open Subtitles | أسمعى أذنى بصوتك الجميل |
Normal sesinle konuş. | Open Subtitles | لذا فتحدّث بصوتك الطبيعي |
Sırf sesini kullanarak bunu nasıl yapıyorsun? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تفعل هذا بصوتك مثل هذا؟ |
Vaaz verirken sesini alçaltıp yükseltişini. | Open Subtitles | كيف كنت تلعب بصوتك حينما تحدثت |
Sesine ne yapıyorsun böyle? | Open Subtitles | ماذا تفعلين بصوتك ؟ |
İnsanlar sesinize deli oldular. | Open Subtitles | الناس أصبحوا مهاوييس بصوتك |
Oylarınızla, önümüzdeki pazar gününü, 16 Kasım 1952'yi tarihi bir gün yapabilirsiniz. | Open Subtitles | بصوتك يمكنك أن تجعل . . الأحد القادم السادس عشر من نوفمبر، 1952 يوم تأريخي |
Kabinden çıktığınızda oyunuzu diğer oyların bulunduğu bir sandığa atarsınız ki kimse ne oy verdiğinizi bilmesin. | TED | حينما تعود أدراجك، تكون قد رميت بصوتك داخل صندوق الإقتراع حيث تختلط جميع الأصوات، بحيث لا يعلم شخص ما لمن أدليت بصوتك. |
Size en harika olduğunu düşündüğüm kısmını tanıtmaya çalışıyoruz, Milo ile kendi doğal ses tonunuz ile konuşabileceksiniz. | TED | التي نحاول برمجتها فيه عبر افعال اللاعب والذي اعتقد ان هذا هو الجزء الاكثر روعة في هذه التكنولوجيا اي القدرة على التحدث بصوتك الحقيقي الى مايلو |