ويكيبيديا

    "بصيرة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vizyon
        
    • ileri
        
    • sezgi
        
    • önsezi
        
    • öngörü
        
    • vizyonu
        
    • öngörüsü
        
    • anlayışlı
        
    • bilgili
        
    • sezgiyle
        
    • kavrayış
        
    • görüşlü
        
    - Dedem Jean Bonacieux... - Tuhafiyecilere karşı vizyon sahibi olduğuna eminim. Open Subtitles جدى جين بوناسيوس انا متأكد من انه كان صاحب بصيرة بين الخياطين
    Yanımda getirdiğime sevindim. Ne kadar da ileri görüşlüsün. Open Subtitles أنا سعيد أننى أحضرتها معى يا لها من بصيرة نافذة
    Tanrım, senden bize güçlü bir akıl ve sezgi vermeni istiyoruz. Open Subtitles نَسْألُك،لورد، لإعْطائنا a عقل قوي وروح بصيرة.
    Tüm yapmam gereken ruhsal önsezi. Open Subtitles كل ما علي فله هو الحصول ان بصيرة روحانية
    Olayın bütününü düşünmelisin. öngörü sahibi olmalısın. Open Subtitles عليك أن تفكري بصورة أكبر يجب أن يكون لديك بصيرة
    Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. Open Subtitles أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة
    Çok şükür, onun koruma kıyafeti giyme konusunda öngörüsü vardı. Open Subtitles لحسن الحظ ، كان لديه بصيرة أن يرتدي الحماية.
    Çünkü Lya bize oy verecek dürüst ve anlayışlı biri. Open Subtitles لأن ليا عادلة وذو بصيرة الشخص الذى سيصوّت لصالحنا
    Patronun gibi anlayışlı ve bilgili biri için çalıştığım için onurluyum. Open Subtitles بصراحة، يشرفني جداً العمل لشخص ذو بصيرة ولطيف كرئيسي.
    Kalbimi okudunuz, belki de belki de şeytani bir sezgiyle ama beni tanrıya ulaştırdınız. Open Subtitles قرأت قلبي بما أعتبره بصيرة الشيطان و أوصلتني إلى الرب
    Belki bir Ivy'de olsaydın kavrayış gücün daha kuvvetli olurdu. Open Subtitles (لربما لو كنتِ في (ايفي كانت ستكون لكِ بصيرة أفضل
    Ama tam gerçek bir vizyon sahibi, savaşmaya değecek bir mücadelenin lideri olma fırsatıyla karşılaştın ve sen öylece gidiyorsun. Open Subtitles لتكون ذي بصيرة و تقود المعركة التي تستحق القتال من أجلها, ستتخطى الأمر فحسب.
    o gerçekten önemli bir lider... ...gerçek bir vizyon sahibi.ileri görüşlü... ...ve onunla konuştuğumda bana 2 şey söyledi. TED و هو قائد بارز للغاية، رجل ذو بصيرة و فكر تقدمي -- و أخبرني عن أمرين عندما ذهبت للحديث معه.
    Aramızdaki fark, ben vizyon sahibiyim başkalarının göremediği şeyleri görürüm. Open Subtitles الفرق بيننا، أن لدي بصيرة بالأمور -أرى ما لا يراه الآخرون
    Kıyamet ilk başladığında ileri görüşlü bir grup dünya lideri ve işadamları insanlığı kurtarmak için bir proje başlattı. Open Subtitles قبل نهاية العالم مجموعة من قادة العالم ذو بصيرة ورجال الأعمال شرع في خطة لإنقاذ البشرية
    Tanrı ona sezgi değil, bir tümör vermiş. Open Subtitles الرب لم يمنحه بصيرة وإنما ابتلاه بورم
    Tanrı ona sezgi değil, bir tümör vermiş. Open Subtitles الرب لم يمنحه بصيرة وإنما ابتلاه بورم
    Bende ruhsal önsezi istiyorum! Open Subtitles أنا أيضا أريد بصيرة روحانية يا رجل
    Benim önsezi yeteneğim var ve bize olan kötü hiçbir şey görmedim. Open Subtitles لديّ بصيرة أيضاً لديّ موهبة الشعور تلك
    Türünün yolu için her zaman mükemmel bir öngörü sahibi oldun. Open Subtitles انت دائما كان عندك بصيرة جيدة فى طُرق جنسك
    Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. Open Subtitles أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة
    Ahsoka'nın öngörüsü olmasaydı korkarım durum biraz daha farklı olurdu. Open Subtitles بدون بصيرة اسوكا انى خائفه ان اقول ان الاشياء ذهبت الى طريق مختلف
    Aslında, annemin ne kadar... bilgili olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles بالواقع كنت افكر للتو بأمي و كم أنها كانت ذات بصيرة
    Einstein, şaşırtıcı bir sezgiyle, Open Subtitles في نفاذ بصيرة مذهل
    Kadınlarla ilgili bu nasıl bir kavrayış böyle. Open Subtitles يا لها من بصيرة عند النساء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد