- Dedem Jean Bonacieux... - Tuhafiyecilere karşı vizyon sahibi olduğuna eminim. | Open Subtitles | جدى جين بوناسيوس انا متأكد من انه كان صاحب بصيرة بين الخياطين |
Yanımda getirdiğime sevindim. Ne kadar da ileri görüşlüsün. | Open Subtitles | أنا سعيد أننى أحضرتها معى يا لها من بصيرة نافذة |
Tanrım, senden bize güçlü bir akıl ve sezgi vermeni istiyoruz. | Open Subtitles | نَسْألُك،لورد، لإعْطائنا a عقل قوي وروح بصيرة. |
Tüm yapmam gereken ruhsal önsezi. | Open Subtitles | كل ما علي فله هو الحصول ان بصيرة روحانية |
Olayın bütününü düşünmelisin. öngörü sahibi olmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تفكري بصورة أكبر يجب أن يكون لديك بصيرة |
Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة |
Çok şükür, onun koruma kıyafeti giyme konusunda öngörüsü vardı. | Open Subtitles | لحسن الحظ ، كان لديه بصيرة أن يرتدي الحماية. |
Çünkü Lya bize oy verecek dürüst ve anlayışlı biri. | Open Subtitles | لأن ليا عادلة وذو بصيرة الشخص الذى سيصوّت لصالحنا |
Patronun gibi anlayışlı ve bilgili biri için çalıştığım için onurluyum. | Open Subtitles | بصراحة، يشرفني جداً العمل لشخص ذو بصيرة ولطيف كرئيسي. |
Kalbimi okudunuz, belki de belki de şeytani bir sezgiyle ama beni tanrıya ulaştırdınız. | Open Subtitles | قرأت قلبي بما أعتبره بصيرة الشيطان و أوصلتني إلى الرب |
Belki bir Ivy'de olsaydın kavrayış gücün daha kuvvetli olurdu. | Open Subtitles | (لربما لو كنتِ في (ايفي كانت ستكون لكِ بصيرة أفضل |
Ama tam gerçek bir vizyon sahibi, savaşmaya değecek bir mücadelenin lideri olma fırsatıyla karşılaştın ve sen öylece gidiyorsun. | Open Subtitles | لتكون ذي بصيرة و تقود المعركة التي تستحق القتال من أجلها, ستتخطى الأمر فحسب. |
o gerçekten önemli bir lider... ...gerçek bir vizyon sahibi.ileri görüşlü... ...ve onunla konuştuğumda bana 2 şey söyledi. | TED | و هو قائد بارز للغاية، رجل ذو بصيرة و فكر تقدمي -- و أخبرني عن أمرين عندما ذهبت للحديث معه. |
Aramızdaki fark, ben vizyon sahibiyim başkalarının göremediği şeyleri görürüm. | Open Subtitles | الفرق بيننا، أن لدي بصيرة بالأمور -أرى ما لا يراه الآخرون |
Kıyamet ilk başladığında ileri görüşlü bir grup dünya lideri ve işadamları insanlığı kurtarmak için bir proje başlattı. | Open Subtitles | قبل نهاية العالم مجموعة من قادة العالم ذو بصيرة ورجال الأعمال شرع في خطة لإنقاذ البشرية |
Tanrı ona sezgi değil, bir tümör vermiş. | Open Subtitles | الرب لم يمنحه بصيرة وإنما ابتلاه بورم |
Tanrı ona sezgi değil, bir tümör vermiş. | Open Subtitles | الرب لم يمنحه بصيرة وإنما ابتلاه بورم |
Bende ruhsal önsezi istiyorum! | Open Subtitles | أنا أيضا أريد بصيرة روحانية يا رجل |
Benim önsezi yeteneğim var ve bize olan kötü hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | لديّ بصيرة أيضاً لديّ موهبة الشعور تلك |
Türünün yolu için her zaman mükemmel bir öngörü sahibi oldun. | Open Subtitles | انت دائما كان عندك بصيرة جيدة فى طُرق جنسك |
Annem senin vizyonu olan bir adam olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أمى أخبرتنى مرة بأنك رجل صاحب بصيرة |
Ahsoka'nın öngörüsü olmasaydı korkarım durum biraz daha farklı olurdu. | Open Subtitles | بدون بصيرة اسوكا انى خائفه ان اقول ان الاشياء ذهبت الى طريق مختلف |
Aslında, annemin ne kadar... bilgili olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | بالواقع كنت افكر للتو بأمي و كم أنها كانت ذات بصيرة |
Einstein, şaşırtıcı bir sezgiyle, | Open Subtitles | في نفاذ بصيرة مذهل |
Kadınlarla ilgili bu nasıl bir kavrayış böyle. | Open Subtitles | يا لها من بصيرة عند النساء |