- Buradan Birkaç saat uzaklıkta çok güzel şehirler var. | Open Subtitles | هناك الكثير من المدن الجميلة على بعد ..بضع ساعات فقط |
Ayağınızı sallarsınız, bacağa sinirsel yolla bağlandıktan Birkaç saat sonra Jim de aynen böyle yaptı. | TED | وإنما تقومون بنفضه، وهذا بالضبط ما فعله جيم بعد بضع ساعات فقط من وصله عصبيًا بالطرف الاصطناعي. |
Bu güzel görüntü Birkaç saat önce uydu Arjantin üzerinde uçarken çekildi. | TED | هذه صورة جميلة التقطت منذ بضع ساعات فقط عندما مر القمر فوق الأرجنتين |
Ve aynı arabayı bir kaç saat önce de hızlıca caddeyi geçerken gördüm. | Open Subtitles | وبعد ذلك رأيت نفس السيارة تسرع بالشارع قبل بضع ساعات فقط |
- Adam ölmek üzere. Sadece bir kaç saat daha yaşayacak. | Open Subtitles | - هذا الرجل قد يموت؛ هو قد عنده بضع ساعات فقط للعيش. |
- Birkaç saattir. | Open Subtitles | من بضع ساعات فقط |
Evan'ı zapt etmek için birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | أمامنا بضع ساعات فقط لجعل حالة إيفان مستقره |
İnanılmaz bir aktör, çok iyi bir arkadaşım, Jesse Perez okuyor olacak ve Birkaç saat önce tanıştığım Matt Johnson. | TED | ممثل رائع وصديق عزيز، جيسي بيريز، سيقوم بالقراءة، ومات جونسون، والذي التقيت به قبل بضع ساعات فقط. |
Böylece her ay başına Birkaç saat düşer, şirket için çok zor olmaz ve bu sayede çok faydalı bir şey çıkar: Uzun dönemli ortaklıklar. | TED | هذا قد يعادل بضع ساعات فقط في الشهر، حيث أنه بالكاد ستفتقده الشركة، ولكن ما تمكّنه حقاً مهم: شراكة طويلة الأمد، |
Biraz para vermekten, Birkaç saat ayırmaktan bahsetmiyorum. Demek istediğim, becerilerinizi insanlara yardım için yeni yollar bulmakta kullanmak. | TED | أنا لا أقصد التبرع ببضع دولارات أو بضع ساعات فقط. كيف يمكنكم استغلال خبرتكم لإبداع طرق جديدة في خدمة الآخرين. |
-Tamam. Çok önemli. Birkaç saat içinde beyin ölümünü ilan edeceğiz ve ailesini bulmak istiyoruz. | Open Subtitles | إنه أمر شديد الأهميّة، أمامنا بضع ساعات فقط قبل أن نضطر لإعلان وفاته |
Biz meşgulüz şimdi, ama en kısa zamanda görüşürüz. Birkaç saat sonra. | Open Subtitles | سأخبره الآن,وسوف نصل إلى هناك فى أقرب وقت ممكن فسيستغرق هذا بضع ساعات فقط |
Mantıklı olmaya çalış. Gideli Birkaç saat olmuş. | Open Subtitles | حسنا لنحاول أن نكون عقلانيين، لقد مضت بضع ساعات فقط |
Karşıdan esen rüzgar yok. Sadece Birkaç saat. | Open Subtitles | لا توجد رياح معاكسة، لذا ستستغرق الرحلة بضع ساعات فقط. |
Mr. Monk,daha bir kaç saat oldu. | Open Subtitles | السيد مونك، وكان بضع ساعات فقط. |
Daha bir kaç saat oldu ama şimdiden seni özlemiş. | Open Subtitles | لقد مرت بضع ساعات فقط لكنه يفتقدك |
Sadece bir kaç saat önce buradaydık. | Open Subtitles | لقد كٌنا هنا قبل بضع ساعات فقط |
- Sadece Birkaç saattir. | Open Subtitles | -إنها بضع ساعات فقط |
O zaman Grace'i kurtarmanın bir yolunu bulmak için sadece birkaç saatimiz var. | Open Subtitles | ثم لدينا بضع ساعات فقط من أجل التوصل إلى وسيلة لحفظ النعمة . |
- Daha birkaç saatimiz... | Open Subtitles | - لدينا بضع ساعات فقط قبل أن... - استمعِ لي... |