ويكيبيديا

    "بضوء الشمس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • güneş ışığı
        
    • güneşli
        
    • Güneş ışığına
        
    • Güneş ışığını
        
    • ışığıyla
        
    Ve bu nedenle güneş ışığı ve çiçeklerle dolu olan benim binamda bizler umuda ve insan olasılıklarına inanırız. TED ولذك في مبناي، الممتلئ بضوء الشمس والازهار، نؤمن بالامل وامكانيات الانسان.
    Ve tabii ki yüzüğünü çıkarıp kendini güneş ışığı altında yakıp öldürmeni engelleyebilmek için. Open Subtitles وبالطبع لوقايتكِ من انتزاع خاتمكِ النهاريّ وحرق نفسكِ حتّى الموت بضوء الشمس.
    Hava bugün harika olacak. Oldukça güneşli geçecek. Open Subtitles سيكون الجو جميلاً اليوم مليئاً بضوء الشمس
    ERTESİ GÜN - ANNEMİN EVİ - Hava bugün çok güneşli, çok güzel olacak. Open Subtitles سيكون الجو جميلاً اليوم مليئاً بضوء الشمس
    Her şey yolundadır, odalar gündüz vakti Güneş ışığına boğulurken. TED لقد كان يوما اعتياديا عندما كانت الغرف الرئيسية ملأى بضوء الشمس الساطع
    Güneş ışığını yüzümde hissettiğim son seferi hatırlayamıyorum. Open Subtitles لا اتذكر اخر مرة شعرت بضوء الشمس علي وجهي
    Dolayısıyla kontrolü de beyaz yüzeyin güneş ışığıyla hiç aydınlanmayan kısmında duran termometreydi. Open Subtitles و هنا كان تحكمه درجة الحرارة على جزء من ورقة بيضاء لم تكن مضاءة بضوء الشمس بتاتاً
    Ortasında tüm odaların temiz hava ve güneş ışığı almasına yardımcı olan bir avluya sahip, odalar ise geniş ve tavanları yüksek olduğundan, odalarda olmak insanı oldukça rahat hissettiriyor. TED إنه يحوي ساحات في الوسط حتى تتمتع جميع الغرف بضوء الشمس والهواء النقي، والغرف كبيرة وذات أسقف عالية، وبذلك فهي تكون مريحة لمن يدخلها.
    Ne kazık, ne ateş ve hatta güneş ışığı bile. Open Subtitles و افضل ما فى ذلك ليس حتى بضوء الشمس
    Haydi onu güneş ışığı ve köpek yavrularıyla tedavi edelim. Open Subtitles فلنعالجها بضوء الشمس و الجراء
    Haydi onu güneş ışığı ve köpek yavrularıyla tedavi edelim. Open Subtitles فلنعالجها بضوء الشمس و الجراء
    Biliyoruz ki metan kısa bir zaman ölçeğinde, güneş ışığı tarafından yok edildiği için burada olmaması gerekirdi. Open Subtitles ونعلم أن الميثان يتم تدميره بضوء الشمس في نطاق زمني قصير !
    Efendi gibi konuş, sonra hep beraber güneşli bir yerde tatlımızı yiyelim. Open Subtitles فلتتحدث و نحن جميعاً سنذهب و نحصل على شريحة من الفطيرة و نستمتع بضوء الشمس
    Güneş ışığına doyup yılın geri kalan zamanı için o anıyı saklamanız şarttır. Open Subtitles \u200fيجب أن تتشبع بضوء الشمس \u200fكي يمكنك تذكره لبقية العام.
    - Güneş ışığına aç bir bitki o. - Tamam, öyle olsun. Open Subtitles كنت تجوعها بضوء الشمس - حسناً إذاً -
    - Güneş ışığına düşkün değilsin. Open Subtitles -أنت لست مولع بضوء الشمس
    Güneş ışığını hissetmek için. Open Subtitles أن نشعر بضوء الشمس
    Kanımın yüzeye çıktığını, suyun içinde gün ışığıyla karıştığını görüyordum. Open Subtitles بوسعي رؤية دمائي وهي تخرج مع الفقاقيع مختلطة بضوء الشمس وتلمع في الماء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد