Sırf sen arkadaşına yeşil kart alasın diye meclis adayı olmadım ben. | Open Subtitles | أنا لن أركض حول المكاتب كي أحصل لصديقتك على بطاقة خضراء لعينة! |
yeşil kart almak isteyen bir vücut geliştiricisinden daha iyilerini hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق أكثر من مفتول العضلات الذي يحاول أن يحصل على بطاقة خضراء |
Hayır, sen ona sadece yeşil kart için yardım ediyorsun | Open Subtitles | كلاّ، لا يحبها. لقد سمعتِه للتوّ إنه يساعدها للحصول على بطاقة خضراء |
Pekala, Bay Kessler, bilmek istediğimiz şey şu,... eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız? | Open Subtitles | .. حسناً سيد كيسلر ، نود أن نعرف .. ماذا ستفعل لو أن عامل النظافة أعطاك بطاقة خضراء معبّأة بهذا الشكل |
Eğer temizlik sorumlusu buna benzer şekilde doldurulmuş bir yeşil kartı size uzatsaydı ne yapardınız? | Open Subtitles | .. ماذا ستفعل لو أن عامل النظافة أعطاك بطاقة خضراء معبّأة بهذا الشكل |
yeşil kartı var sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ a بطاقة خضراء. |
Yeşil kartım olsa ben de endişelenirdim. | Open Subtitles | اوه، كنت ساكون قلقة لو كان لدى بطاقة خضراء أيضاً |
Tabii aptalsa veya yeşil kart peşinde falansa başka. | Open Subtitles | مالم تكون "غبية قليلاً"َ أو تبحث عن "بطاقة خضراء"ّ |
İlk olarak, burada kalmak için yeşil kart alması gerekiyor. | Open Subtitles | حَسناً، أولاً، تَحتاجُ a بطاقة خضراء للبَقاء في البلادَ. |
O yeşil kart. | Open Subtitles | لا أستطيع الدخول ليس لدي بطاقة خضراء |
Kuzenin yeşil kart alabilsin diye beni pazarlıyor musun? | Open Subtitles | تريدين التوفيق بيننا كي يحصل ابن عمك... على بطاقة خضراء ؟ |
Burada kalmak için yeşil kart alması gerekiyor, çünkü ikinci olarak, birbirimiz için deliriyoruz. | Open Subtitles | تَحتاجُ a بطاقة خضراء للبَقاء في البلادَ، لأن، ثانياً... نحن حقاً مهوس ببعضهم البعض. |
Böylece o ve çocuğunun bu ülkede kalması için yeşil kart sahibi olabilmesi için onunla evlenmeyi kabul ettim. | Open Subtitles | لذا بالترتيب لها وأطفالِها للبَقاء في هذه البلادِ... ... وافقتُعلىزَواجها لذا هي يُمْكِنُ أَنْ تُصبحَ a بطاقة خضراء. |
Her arabayı yıkatmaya gittiğimde kendimi, BMW'nin üzerine yatmış şekilde, yeşil kartı olmayan, ellerinde nasırları olan biri tarafından becerildiğimi düşlerim. | Open Subtitles | في كل مره أذهب غلى مغسل السيارات أتخيل انني أركض عارية مبللة بالصبون فوق بي أم دبليو ورجل يداه صلبه ولا توجد بطاقة خضراء |
- yeşil kartı olduğunu söyledi. - Ne? | Open Subtitles | لقد قالت ان لديها بطاقة خضراء ماذا؟ |
yeşil kartı var. Vergilerini ödüyor. | Open Subtitles | لديه بطاقة خضراء يدفع ضرائبه |
Lütfen, lütfen. Yeşil kartım var. | Open Subtitles | من فضلك، رجائاً لدي بطاقة خضراء |
- Yeşil kartım da. | Open Subtitles | . بطاقة خضراء |