Ama sabrım başka şekillerde işe yaradı sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأن صبري أتت ثمارها بطرق أخرى. |
başka şekillerde telafi ediyorum. | Open Subtitles | سأعوّضه عنه ذلك بطرق أخرى. |
Gerçi onu başka yollarla tatmin etmesini bildim. | Open Subtitles | وكنت قادرا على إرضائها بطرق أخرى ، على الرغم من. |
Evet ve bunların %99'u zararlarını farklı şekillerde gösterir. | Open Subtitles | نعم، و 99٪ منهم يحولون أضرارهم بطرق أخرى. |
Eğer bana bu şekilde ihanet ettiyse, başka şekilde de etmiştir. | Open Subtitles | حتى و إن خانتني بهذه الطريقة, فكان من المفترض أن تخونني بطرق أخرى |
Geçiş kağıtlarını başka yollardan da bulabilirdin. | Open Subtitles | كنت لتحصلين على التصريح بطرق أخرى كثيرة |
Portland'a taşındım, insanlara diğer şekillerde yardım etmeyi... denedim, ama yetmedi. | Open Subtitles | حاولت مساعدة الناس بطرق أخرى لكن ذلك لم يكن كافياً |
Evet, beni başka şekillerde de, memnun ederdi. | Open Subtitles | -أجل, كانت تسعدني بطرق أخرى أيضاً |
Bunun üzerine insanlara şöyle bir açıklama yapmış, "Elde ettiğim muhteşem bulguya göre, görünüşe bakılırsa yalnızca ucuz ve basit tedavi yöntemini kullanabiliriz. Ve bu şekilde, yılda 300 milyon dolar da cebimizde kalır, ve bu parayı da başka şekillerde çocuklarımız için harcayabiliriz." | TED | فذهب الى الناس وقال لهم "لقد اكتشفت هذه النتيجة الرائعة ، يبدو كما لو أننا يمكن أن تستخدم فقط العلاج الرخيص والبسيط وبفعل ذلك يمكننا أن نوفرلأنفسنا 300 مليون دولار في السنة ويمكننا أن ننفق على أطفالنا المال بطرق أخرى |
Sanırım Jake borcunu başka şekillerde ödüyordur. | Open Subtitles | حسنا، أعتقد أن (جيك) يدفع لك بطرق أخرى |
İnsanları başka yollarla memnun etmeliyim. | Open Subtitles | أريد فقط إسعاد الناس بطرق أخرى |
Leydim, başka yollarla da para bulunabilirdi. | Open Subtitles | سيدتي ,كان بالإمكان جمع المال بطرق أخرى |
başka yollarla alırım artık şirketini. | Open Subtitles | عليّ فقط أخذ شركتك بطرق أخرى |
Ve Şerif, bu özellik kendini farklı şekillerde gösterebilir. | Open Subtitles | و أيها الشريف ذلك التميز قد يظهر بطرق أخرى |
Ama belki de kendini farklı şekillerde ifade ediyordur. | Open Subtitles | ولكنه ربما يعبر عن نفسه بطرق أخرى |
Rumkowski, kendisine karşı olanlara, gerektiğinde elindeki kamplara gönderme yetkisini koz olarak kullanıyor ve yetkisini farklı şekillerde de suistimal ediyordu. | Open Subtitles | أحيانا إستخدم "رومكوفسكى" النفىّ لإزالة أولئك الذين عارضوه وإنتهك سلطته بطرق أخرى |
Sorun değil tatlım, başka şekilde eğleniriz bizde. | Open Subtitles | لا بأس بذلك، أيها العتي يمكننا الإستمتاع بطرق أخرى |
Kabul edelim, özür dilemek çok savunmasızca bir şey ama özür dilemesen de bunu başka şekilde gösterirsin. | Open Subtitles | ولنواجه الأمر الاعتذار يضعف المرء بالرغم من أنك لا تقول آسف أبدًا فأنت تظهر الأسف بطرق أخرى |
Geçiş kağıtlarını başka yollardan da bulabilirdin. | Open Subtitles | كنت لتحصلين على التصريح بطرق أخرى كثيرة |
Bak, onunla diğer şekillerde de ilgilenebilirsin. | Open Subtitles | انظري، أنت تعتنين به بطرق أخرى |