Babamı Sırtından vurdun. Ben sana senin ona göstermediğin nezaketi göstereceğim. | Open Subtitles | لقد أرديت والدي بظهره وسأمنحك فضلاً لم تمنحه إيّاه قطّ |
Bir adamın yüzüne iyi davranıp arkasını döndüğü anda Sırtından bıçaklamak gibisi yok! | Open Subtitles | لا شيء أفضل من أن تكون لطيفاً بوجه الرجل ثم تطعنه بظهره حالما يغادر |
Sırtından keçi çıkan ve kuyruğu yılan başıyla biten bir aslan. | Open Subtitles | إنه أسد تلتصق بظهره شاه وله ذيل ينتهي برأس أفعى. |
Tıpkı tekerlikli sandalyede kendini çekmeye çalışan sırt problemli bir dachsund* yavru köpeği gibiydin. | Open Subtitles | كجرو ألماني مع وجع بظهره لأنه يسحب العربة بنفسه |
Rakibiniz ayakta duruyorken tutup başınız üzerinde bir gökkuşağı yaparsanız ve sırt üzeri düşerse 5 puan kazanırsınız. | Open Subtitles | إن قلبت منافسك من وضعية الوقوف من فوق رأسك بشكل مقوّس وسقط على الأرض بظهره |
Bu ufaklık sanki midesi sırtına yapışmış gibi yemek yiyor. Evet. | Open Subtitles | هذا الصغير كان يأكل وكأن سرته كانت ملتصقة بظهره |
Teorine göre, ya sırtına iğne batırıldığında ya da karısı odada yokken konuşabiliyor. | Open Subtitles | نظريتك هي أنه يتحدث فقط ...بوجود إبرة بظهره أو عندما لا تكون زوجته بالغرفة |
Sonra adamı gördük. Arkası bize dönüktü. | Open Subtitles | ثم رأيناه، بظهره نحونا |
Hepinizin Sırtından bıçaklayabileceği şişko bir soytarı değilim ben! | Open Subtitles | لست المهرج السمين الذي يطعنه الكل بظهره |
Harding, Jones'un onu Sırtından bıçakladığını düşünmüş ve mahkemede kaybettiğinde intikamını aldığını düşünmüş. | Open Subtitles | هاردينج)، أعتقد أن (جونز) طعنه بظهره) وعندما لم يفوز بالمحكمة قام بالأنتقام |
Sırtından açacağımız bir kesikle düğümleyeceğiz. | Open Subtitles | ونُخرجهم من خلال شقوق بظهره |
Sırtından okla vurulmuş. | Open Subtitles | قُتل بسهمٍ بظهره |
Ayakta duran rakibinizi alıp başınızın üstünden gökkuşağı çizip savurarak sırt üstü düşürürseniz 5 puanı kazanırsınız! | Open Subtitles | إن قلبت منافسك من وضعية الوقوف من فوق رأسك بشكل مقوّس وسقط على الأرض بظهره |
sırt ağrısı yüzünden Dan zar zor çalışıyordu. | Open Subtitles | و (دان)، بالكاد كان يعمل مع إصابته بظهره. |
Törpülü tırnakları sırt derisine değecek şekildeydi. | Open Subtitles | أظافرها تحتك بظهره |
Sanırım Aaron'u sırtına bağlı bombadan kurtaran sizdiniz. | Open Subtitles | أعتقد انك من أنقذ (آرون) الصغير من القنبلة المربوطة بظهره |