Ama sormam lazım, bu masaya oturtunuz ve bu insanlara aile diyorsunuz ama kızınızın Lena ile evlenme hakkı olduğunu düşünmüyor musunuz? | Open Subtitles | ولكن عليا أن اسألك بجلوسك على هذه المائدة ومنادتك لهم بعائلة ولكنك لا تعتقد أن ابنتك ليس لديها الحق في الزواج بلينا؟ |
aile olana kadar daha çok evde dururum bir aile olarak yaşarız. | Open Subtitles | لكني سأتواجد أكثر في البيت وسنكون محاطين بعائلة متى حظينا بواحدة لنا |
Hayattaki mevkiim, soylu de Bourgh ailesi ile olan bağlarım benim için gayet olumlu durumlardır. | Open Subtitles | أن وضعى الأجتماعى وعلاقتى بعائلة دى بورج النبيلة ظروف تصب فى مصلحتى |
İyi bir koca, eşi yapamasa bile onun ailesini korur. | Open Subtitles | زوج جيد يعتني بعائلة زوجته حتى لو لم يكن بإمكانها |
Kurbanın ailesiyle iletişime geç. Ağzılarından laf al. - Ne yapacağını biliyorsun. | Open Subtitles | صلني بعائلة الضحايا، لنحصل عل تصريحاتهم حسنا انت تعرف ما عليك فعله |
Ve böylece onun Casey'nin değil Drake ailesinin hayaleti olduğunu öğrenmiş olduk. | Open Subtitles | ونحن نعلم بأن الشبح ليس متصلاً بكايسي بل كان متصلاً بعائلة دريك |
Normal bir ailem olsaydı ve iyi yetiştirilseydim... ortama uyan bir insan olabilirdim. | Open Subtitles | لو حظيت بعائلة طبيعية وتربية طيّبة كنت حينها سأصبح إنساناً مستقيماً |
Bu alışverişe gidiyor, bu evde kalıyor, "Piggy ailesine" hoşgeldin diyoruz! | Open Subtitles | هذا يذهب للتسوق، وهذا يبقى بالمنزل رجاءً رحبوا بعائلة الخنزير |
Birimiz dönemezsek, öbürü kalan aileye bakacaktı. | Open Subtitles | الفكرة دائماً كانت أنه من يخرج يعتنى بعائلة الأخر. |
Tek isteğimiz bir aile olmaktı ve sen onu yok ettin. | Open Subtitles | كل ما يهمني هو أنني كُنت أحظى بعائلة وقُمت أنت بتدميرها |
Hiç aile kurmadım ama her zaman çocuk istediğimi düşünürdüm. | Open Subtitles | لم أحضى بعائلة مطلقاً، لكنني طالما أردت أن أنجب أطفالاً |
Evet. Uzun yıllar bekledik ama sonunda yüce Tanrı, bize gerçek bir aile lütfetti. | Open Subtitles | نعم ، انتظرنا سنوات طويلة ، لكن الرب أخيراً أنعم علينا بعائلة حقيقية |
Senin yardımınla, insanların bütün bu şeylerin en iyi biçimde muhafaza edildiğini kavramalarını ve bunu Tammany ailesi diye adlandırmak istiyorum. | Open Subtitles | وبمساعدتك يجب أن يفهم الناس أن كل هذه الأشياء سيتم حفظها بأمان مع ما أدعوه بعائلة تامانى |
Senin yardımınla insanların anlaması sağlanmalı Ve tüm bu şeyler benim Tammany ailesi demekten hoşlandığım yerde en iyi şekilde korunur. | Open Subtitles | وبمساعدتك يجب أن يفهم الناس أن كل هذه الأشياء سيتم حفظها بأمان مع ما أدعوه بعائلة تامانى |
Ailece bir arada olduğumuz için teşekkürler. Herkesin güzel bir ailesi yok. | Open Subtitles | شكرا على مباركتك لنا بعائلة ليس معظم الناس لديهم عائلة لطيفة |
Formülden vazgeçemeyiz. Brody ailesini feda edelim. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نتنازل عن المعادلة التضحية بعائلة برودى |
Joanne'nin ailesini aradığını duydum. yayıcısını da,taşları yuvarlıyorsun | Open Subtitles | الاتصال بعائلة جوان تتصل بناشر كتابها ، تقلب الصخور |
FBI dan yardım aldık ve Maggio ailesiyle ilgili olduğunu öğrendik. | Open Subtitles | حصلنا على رأس من مكتب التحقيقات الفدرالي بإنّه كان إرتبطت بعائلة ماجيو. |
Ah, çok yüksek tabakadan bir İngiliz ailesiyle çok dostça ilişkiler içindeyim sadece. | Open Subtitles | لدي صداقة قوية بعائلة بريطانية من الطبقة العليا |
Sahte FBI kimliği varmış... ve Leeds ailesinin otopsi fotoğraflarını almaya çalışmış. | Open Subtitles | فلديه مكتب ترخيصه مزيف وكان يحاول الحصول على صور التشريح الخاصة بعائلة ليدز |
Ve bu, uzun yıllar sonra ilk defa gerçek bir ailem olacağını hissettirdi. | Open Subtitles | ومر وقتا طويلا منذ ان حظيت بعائلة حقيقية |
S.U.E ailesine üye olan herkesle birebir kendim görüşürüm. Bahsettiğiniz insanlar onların içinde değiller. | Open Subtitles | إنّي أبذل جهداً لمُقابلة كلّ عضو بعائلة مُؤسستي، فالناس الذين ذكرتِهم ليسوا من ضمنهم. |
Sonra da hastalanıp öldü. Bir aileye sahip olamaycağımı düşünüyordum. | Open Subtitles | وعندما مرضت وماتت، لم أعتقد أبداً أنني سأحظى بعائلة يوماً ما |
Bir ailen olmasını hakediyorsun, onları sevsen de sevmesen de. | Open Subtitles | من أين تفترض هذا؟ , تستحقين أن تحظي بعائلة سواء كانوا معجبين بكِ أم لا |
Niye kiliselere bağış yapan bir ailenin kızıyla evlendim ki sanki? | Open Subtitles | لما كان على أن اتزوج بعائلة تتبرع بالكثير من الأشياء؟ |
Bu kadar zengin bir aileyle akraba olmadan önce, çeyiz hakkında konuş | Open Subtitles | قبل الالتزام بعلاقة بعائلة غنية جدا، تحدث عن المهر أولا |
Bu orada mümkünse ve oraya gidersek ailemiz olacağını düşündük. | Open Subtitles | وفكّرنا، تساءلنا، إن كان من الممكن إن ذهبنا إلى هناك أن نحظى بعائلة |
Geniş çapta açlık ve yoksulluğun, Sandra'nın ailesinde daha Sandra'nın ebeveynlerinin kuşağında yaşanması ve bu nedenle Sandra'yı bugün etkiliyor olması. | TED | كيف أن الفقر والجوع المنتشر بعائلة ساندرا في جيل أبويها أدى إلى تأثر ساندرا اليوم. |
Donaldson'lara ulaşamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع الاتّصال بعائلة دونالدسون |
Daha önce hiç Medici'leri duymuş muydun? İtalya'nın tüm zamanların en güçlü ve nüfuzlu ailesi. Ülkelerinden 4 tane falan Papa çıktı. | Open Subtitles | هل سمعتم يوماً ما بعائلة " مديشي" ؟ العائلة الأكثر قوةَ وتأثيراَ في إيطاليا على مرّ التاريخ قدّموا أربع أشخاص كبابا الكنيسة |