Kasabanın dışarısında biraz fırtına bekleniyormuş Oviedo'nun dışında, ama önemli değil. | Open Subtitles | لقد تنبأوا بعاصفة صغيرة فوق المدينة و لكنها ليست خطيرة |
24 saat içinde, bu gezegen bir sınıf 10 Magellanic fırtına tarafından vurulacak. | Open Subtitles | في خلال أربعة وعشرون ساعة ، سيُضرب هذا الكوكب بعاصفة نجمية من الدرجة العاشرة |
Suyu bir saman gibi fışkırtır yükseklere, kuyruğunu fırtınaya tutulmuş bir püskül gibi sallar. | Open Subtitles | ونصف قطره ضخم كضخامة أحزام القمح وذيله يدور كالمروحة الهائلة على شكل شراع كبير بعاصفة |
"Yüzyılın fırtınası" denen şey New England'da artık tarih oldu. | Open Subtitles | ما يدعى بعاصفة القرن تؤرخ في نيو انجلند الان انهم يحفرون في كل مكان |
Eğer sizi fırtınayla vursaydım, hepiniz kalırdınız. | Open Subtitles | إذا كنت قد اخترت أن تصدموا بعاصفة في تلك اللحظة، كلكم سوف تفشلون. من الأفضل أن تجعلي طاقمكِ في طابور ، يا قبطان. |
Siz şehir çocukları bir fırtınanın ne anlama geldiğini bilmezsiniz. | Open Subtitles | أقول 4 من أبناء المدن المدللين الذين لا يأبهون بعاصفة حتى لو قتلتهم |
Aşağıdaki insanları ölümcül bir dolu fırtınasıyla mı öldürsem yoksa biraz hile yapıp asit yağmuru mu kullansam karar veremedim. | Open Subtitles | لا، أترى، إني أحاول التقرير إن كان علي قتل أولئك الناس بعاصفة ثلجية مميتة أم بشيء أكثر خداعًا |
Burayı devasa bir fırtına vurdu. Bir çok hortum kasabayı parçaladı, evleri uçurdu ve geride çok sayıda ölü bıraktı. | Open Subtitles | هذه ك ج , لقد ضربنا بعاصفة ضخمة عدة اعاصير هدمت المباني وتسببت بحالات وفاة |
İlişkimize bir fırtına yaklaşmakta gibi hissediyorum. | Open Subtitles | اشعر بعاصفة علي وشط الهبوب في سماء علاقتنا لقد اتصل بي للتو ودعي نفسه لمنزلي |
Güç 20 güç fırtına rüzgarlarındayken haftalarca ve aylarca denizde olmayı içermeyen bir şey yapamaz mısın? | Open Subtitles | ألا يمكنك فعل شيء لا يتعلق ببقائك بالبحر لأسابيع و أشهر في كل مرة اثناء فرقة العشرين بعاصفة الرياح ؟ |
çünkü karı kazamıyorduk ve risk, durmak bilmeyen fırtına yüzünden gittikçe büyüyordu | Open Subtitles | و المخاطرة أن نحتجز بعاصفة لا ترحم |
O gecelerde gelgit aralığındaki %23'lük yükseliş Pasifik kıyısında 2000 millik fırtına meydana getirdi. | Open Subtitles | "زيادة متوسط المياة بنسبة 23 بالمائة تلك الليلة" "تسببت بعاصفة على بعد ألفين ميل من شواطئ المحيط الهادي" |
Görev güncellemesi aldık. fırtına uyarısı yaptılar. | Open Subtitles | لدينا تحديث للبعثة، تحذير بعاصفة |
Teşekkürler çocuklar. Sanırım, bir anda çıkan bir fırtınaya yakalandım. | Open Subtitles | شكراً ، لابد أنني اصطدمت بعاصفة مفاجئة |
ama fırtınaya yakalanıyor. | Open Subtitles | لَكنَّه يَجتمعُ بعاصفة برّية |
Bir fırtınaya daha dayanamazlar. | Open Subtitles | لا أريد أن أقف بجانبهم بعاصفة |
İki gün içinde, bu gezegen bir sınıf 10 Magellanic fırtınası tarafından vurulacak. | Open Subtitles | في خلال يومين ، سيُضرب هذا الكوكب بعاصفة نجمية من الدرجة العاشرة |
Nasıl olur da kar fırtınası ardından gelen buz fırtınası küresel ısınma olarak nitelendirilir? | Open Subtitles | كيف أن عاصفة جليدية متبوعة بعاصفة ثلجية تعتبر كإحتباس حراري |
25 yıl önce, Dünya'yı bir meteor fırtınası bombaladı. | Open Subtitles | أتعلم أنه منذ 25 عام قُصفت الأرض بعاصفة نيزكية |
Ama en parlak günler bile görünmez bir fırtınayla kararabilir. | Open Subtitles | ولكن حتى اسـطـع الايام يمكن ان تظلم بعاصفة لا يمكن رؤيتها . |
Tahminciler, bir sonraki eksiksiz fırtınayı önceden bildirecek teknolojiden yoksun olsalar da fırtınanın 11 yıllık güneş leke çevriminin zirvede olduğu bir dönemde gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | بينما يعتمد المتنبؤن على التقنيات الحديثة للتنبؤ بعاصفة مثالية تالية يعلمون جيداً أن واحدة ستهجم بالغالب بنهاية دورة البقعة الشمسية ذات الـ 11 عاماً |
Kış fırtınasıyla hasatları yok etti. | Open Subtitles | لقد خربت المحاصيل بعاصفة شتائية |
Hemen sonrasında, Nil nehri vadisi üç gün kum fırtınasına maruz kalmış yoksa karanlığın musibeti olarak bilinecekmiş. | Open Subtitles | وبعد ذلك هبت عاصفة رملية عليهم وسموها بعاصفة الظلام لثلاث ايام |