Kasıtsız adam öldürmeye çekerim, iki yıl, altı ayda evlerinde olurlar. Anlaşma yok. | Open Subtitles | قتل غير عمد، الحكم بعامين فيعودا لوطنهما في 6 أشهر |
Ben Northwestern'e gittim. Sen de iki yıl sonra mezun oldum. | Open Subtitles | لقد ذهبت لـ نورث ويسترن و تخرجت بعدك بعامين |
Sözleşmesini neden iki yıl öncesinden feshettiğini hatırlatabilir misin? Şirketimizle alakalı bir sorundan ötürü. | Open Subtitles | ذكّريني لِمَ أطلقتي سراحها قبل نهاية عقدها بعامين لقد كانت حالة خاصة |
Bu yüzden yarıştık. Ben ve Kenny. Benden iki yaş küçüktü. | Open Subtitles | لذا تسابقنا أنا وكيني الذي كان يصغرني بعامين |
Benden iki yaş büyük. Neler yapabileceğini kim bilir? | Open Subtitles | إنها أكبر منى بعامين ومن يعلم ماذا تستطيع أن تفعل |
Dünya önüne çıkmadan önceki iki sene içerisinde alacağım. | Open Subtitles | كل هذا من أجل الإستفادة بعامين قبل الدخول فى الحياة العملية |
Aslında senden iki yıI daha kıdemliyim. | Open Subtitles | فى الواقع ، لدىّ أقدمية عنك بعامين. |
İki yıl fark, seni 5 yaşında yapar. | Open Subtitles | كنتِ أكبر بعامين أي أنكِ كنتِ في الخامسة |
İki yıl önce bir şoförü vardı ama ayrıldı, ben buraya gelmeden önce. | Open Subtitles | رحل السائق السابق قبل قدومي بعامين |
Bir keresinde uyandığımda iki yıl büyümüştüm. | Open Subtitles | استيقظت يوماً, لأجدُنى أكبر بعامين. |
İyi deneme, Bay Shooter, fakat iki yıl farkla sizi geçtim. | Open Subtitles | يا سيد شوتر ولكنى كتبتها قبلك بعامين |
Son bir iki yıl çok tuhaf geçti ve sanırım biraz zaman ayırıp, bazı şeyleri düşünmeliyim. | Open Subtitles | لقد مررت بعامين غريبين و يجب أن أمرح قليلاً - و اكتشاف ما يجب فعله |
Son bir iki yıl çok tuhaf geçti ve sanırım biraz zaman ayırıp, bazı şeyleri düşünmeliyim. | Open Subtitles | لقد مررت بعامين غريبين و يجب أن أمرح قليلاً - و اكتشاف ما يجب فعله |
İki yıl sonra da, Beton Kafa'yı öldürdü... Çimento Kafa'yı. | Open Subtitles | وبعدها بعامين قام بقتل رأس الإسمنت |
Bu nedenle bit kovada yalnızca iki yıl geriye gittik. | Open Subtitles | و قد عدنا في التاريخ بعامين فقط |
Tamam, benden sadece iki yaş büyüksünüz. Ve ben iyiyim. | Open Subtitles | حسنٌ، أنتما أكبر مني بعامين وأنا على ما يرام. |
Benden iki yaş büyüktü ve sanki benim yeni üvey annem mi olacağını düşünüyordu? | Open Subtitles | إنها أكبر منى بعامين ، وقد إعتقدت ماذا ، أنها ستكون أمى البديلة ؟ |
Teknik olarak tutuyorsun ama iki yaş eksiğin mi oluyor? | Open Subtitles | تقنيًا أنت مؤهل بغض النظر, كما تعلم, عن كونك أكبر بعامين |
Kate Moss bunu 13 yaşındayken yapıyordu. Ondan iki yaş büyüksün. | Open Subtitles | بدأت (كايت موس) عرض الأزياء بالثالثة عشرة أنتِ أكبر منها بعامين |
Yaşam biçiminizle uğraşmaktan nefret ederim ama deniz kıyısına varmanıza sadece iki sene var. | Open Subtitles | اكره ان اعبث بفتيانك يا نيويورك لكننا تقدمنا عليك بعامين |
Şimdi, yani babanın ölümünden iki sene sonra geldiğine göre bu, bir şeye ihtiyacın olduğu için olmalı. | Open Subtitles | ومجيئك الآن بعد وفاة والدك بعامين فلا بد أنك تحتاج لشيء |
İki yıI sonra da B M vatandaşIığına geçmiş. | Open Subtitles | يتحقق الجنسية الأمريكية بعد ذلك بعامين. |