Sana üç katı para verirdi. Beni ucuza sattın. | Open Subtitles | كان سيدفع لك ثلاثة أضعافٍ لي لقد بعتي رخيصاً |
İnternette eşyalarını mı sattın? | Open Subtitles | بعتي بعض الأغراض على الانترنت ؟ |
Yatak odamı da mı sattın? | Open Subtitles | لقد بعتي أثاث غرفة نوميّ ، أيضًّا؟ |
Takımını, arkadaşlarını, patronunu ve kendini sattığını bilmediğimi mi düşünüyosun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنني لا أعلم أنكِ بعتي فريقك ومديرك ونفسك؟ |
Bu da beni amacıma getiriyor. Atı Leydi Bareacres'a sattınız mı? | Open Subtitles | مما يعيدني لوجهة نظري، هل بعتي السيدة "باريسيس" جوادك؟ |
Erkek arkadaşını öldürmüşsün, ona tuzak kurup, adamın organlarını satmışsın. | Open Subtitles | لقد قتلتي حبيبك , أوقعتي به و بعتي أعضائه كأعضاء بديلة |
- Ciğeri dostlarımıza mı sattın? | Open Subtitles | بعتي كبد لأصدقائنا ؟ |
Anneni filan mı sattın yoksa, | Open Subtitles | هل بعتي والدتك,ام ماذا؟ |
Daha fazla sattın mı? | Open Subtitles | هل بعتي المزيد ؟ |
Robin, sen hiç Japonya'da bir şey sattın mı? | Open Subtitles | (روبن) (هل سبق لك أن بعتي شيئاً في (اليابان |
Damatlığımı sattın. | Open Subtitles | لقد بعتي بدلة عرسي |
10 tane mi sattın? | Open Subtitles | بعتي عشرة مسبقاً؟ |
Bana kullanılmış yüz kremi mi sattın? | Open Subtitles | أنتِ بعتي لي كريم مستعمل ؟ |
- Bugün kaç tane sattın? | Open Subtitles | كم بعتي علم الليوم؟ |
Bu kadar çok şekeri nasıl sattın? | Open Subtitles | كيف بعتي هذا الكم من الحلوى؟ |
Bak birincisi nakitin olduğunu biliyorum çünkü evini ne kadara sattığını biliyorum. | Open Subtitles | أولًا ، أعلم ان لديك المال لأنني أعلم بكم بعتي المنزل |
Nakitin olduğunu biliyorum çünkü evi ne kadara sattığını biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أن لديك مالك الخاص.. لأني أعلم بكم بعتي المنزل،حسنًا؟ |
Çünkü ona senin bilet sattığını söylemişti. | Open Subtitles | لأنه قال .. أنكِ بعتي لها تذكرة.. |
20 dolara paketlenmiş taş mı sattınız! | Open Subtitles | لقد بعتي له صندوق به حجارة بـ20 دولار. |
Kaseti kime sattınız? | Open Subtitles | لمن بعتي هذا الشريط ؟ |
Ona tuzak kurup, adamın organlarını satmışsın. | Open Subtitles | أوقعتي به و بعتي أعضائه كأعضاء بديلة |
Kurabiye satmışsın gibi konuşma. | Open Subtitles | لا تتصرفي كأنكي بعتي المخبوزات. |