Hey Luke, bize gönderdiğin resmi aldık. Baksana. | Open Subtitles | لزك , ها هى الصورة التى بعثتها لنا انظر هنا |
Sekreterime gönderdiğin mesajları, kimse yemedi. | Open Subtitles | تلك الرسائل التي بعثتها لموظفة الإستقبال لم تخدع أحد. |
Bu arada, sana gönderdiğim iz sürücü bulmacalarını çözmüşsün. | Open Subtitles | بالمناسبة لقد أحسنت في حل الألغاز التي بعثتها لك |
Sabah sana gönderdiğim hediyeyi giymek istemedin mi? | Open Subtitles | لم ترغبي في ارتداء تلك الهدية التي بعثتها لكِ هذا الصباح؟ |
Anneannem bana göndermiş. | Open Subtitles | جدتى بعثتها لى أنها تعمل حلوى فادج عظيمة |
Doğum günümde gönderdiği o iğrenç mektubu da asla affetmeyeceğim. Ne? | Open Subtitles | ولن أسامحها أبداً على الرسالة الحاقدة التي بعثتها في عيد ميلادي. |
Bu arada yolladığım puroları aldınız mı? | Open Subtitles | بالمناسبة , هل حصلت على السجائر التى بعثتها لك ؟ |
Ona gönderdiğin mektubu, yakmaya çalıştığın mektubu bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا الرسالة التي بعثتها لها تلك التي حاولت حرقها |
Bana gönderdiğin mektupları belki de bu yüzden açmadım. | Open Subtitles | ربّما بسبب ذلك لم أقدر على فتح" "الرّسائل الّتي بعثتها إليّ طيلة السّنين المنصرمة |
Kitaplarımı almak için gelmiştim. Emmett'lere ders çalışmaya gidiyorum. Bana gönderdiğin mesajla ilgili konuşmak istemiştim. | Open Subtitles | انا فقط اخذُ كتبي (أنا ذاهبة للدراسة في بيت (ايميت اردتُ أن أسئلكِ عن تلك الرسالة التي بعثتها لي |
gönderdiğim mektupları mı soruyorsunuz? | Open Subtitles | -أنت تسأل عن تلك الرسائل التي بعثتها . -أجل" ". |
Benim gönderdiğim... Şey, bilmiyorum... | Open Subtitles | لقد بعثتها , حسناً لا أعلم |
- Joel, gönderdiğim hastanın durumunu inceleme fırsatın oldu mu? | Open Subtitles | جويل) هل استطعت أن تلقي نظرة على الحالة التي بعثتها ؟ |
Annen göndermiş. İnanabiliyor musun? | Open Subtitles | بعثتها أمك, أتصدق ذلك |
Daisy göndermiş. | Open Subtitles | "ديزي" بعثتها |
Dedikoducu Kız'ın gönderdiği e- postayı gerçekten okudun mu? Hangisini? | Open Subtitles | هل قرأت أصلاً الرسائل التي بعثتها فتاة النميمة؟ |
Ve, bana gönderdiği şu müstehcen mesajlara baksana. | Open Subtitles | حسنٌ، اُنظر لهذه الرسائل التي بعثتها لي |
Sarah'nın gönderdiği çekleri bozdurdum. | Open Subtitles | لقد صرفت الشيكات التي بعثتها (سارة) لي |
Annesi ona yolladığım müstehcen fotoğrafları bulmuş. | Open Subtitles | والدته وجدت الصور التي بعثتها له |