ويكيبيديا

    "بعدالة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • adalet
        
    • adaleti
        
    • Adil
        
    • adilce
        
    • adaletine
        
    Herşey için müteşekkirim, sen hala adalet sistemine mi inanıyorsun, Jack, fakat herkes rüşvetle, kuralları esnetir. Open Subtitles أنا أقدر ذلك بعد كل شيء، انت لا تزال تؤمن بعدالة النظام ، جاك، لكن الجميع ينحنوا عن القواعد عندما يدفع
    Ve yaptıkları adalet tarafından değerlendirilirken onun yaşamına da herhangi bir insanın hayatına olduğu gibi Open Subtitles و بينما أن أفعاله يجب أن تُحاكم بعدالة حياته مثل أي حياة بشريّة أخرى
    ve yönetici konumunda olduğumuzda adaleti ve yasaları nasıl uygulayacağımızın kılavuzudur Open Subtitles او ماذا علينا ان نفعل اذا كنا فى موقع السلطة فى كيفية تطبيق القانون بعدالة
    - Buna mı Koloni adaleti diyorsunuz? Open Subtitles هل هذا ما تدعينه بعدالة المُستعمرات ؟
    Adil savaşmadın ama görevini anlayıp, yerine getirdin. Open Subtitles أنت لم تحارب بعدالة إنما رأيت واجبك وقد فعلت ذلك
    Ünlü sözü, "Bir avuç cahil yabani adilce devlet yönetebiliyorsa o zaman biz de aynısını yapmalıyız" Amerikan demokrasisinin temeli olmuştur. Open Subtitles إقتباسهالشهير"لوأنثلةًمنالمستهترينالمخربين " " سيحكمون بعدالة " " إذاً نحن نستطيع فعل الأمر ذاته "
    İyi dinle Ciro, ben artık insanoğlunun adaletine inanmıyorum. Open Subtitles لسوء الحظ لا أؤمن بعدالة الناس
    Vivian Hill ve ailesi için hızlı bir adalet sözü veriyoruz. Open Subtitles ونحن نعد بعدالة سريعة لـ (فيفيان هيل) وعائلتها.
    Birkaçının yaptığı hata yüzünden halkımı yok etmek adalet değildir. Open Subtitles -قتل قومي جرّاء جرائم قلّة ليس بعدالة
    Asıl mesele, bir genç kız için adaleti sağlamak ve hâlâ bekleyişte olan aile için de cevap bulmaktır. Open Subtitles هذا منوطٌ... بعدالة فتاة شابة و بعائلتها التي ما زالت تريد إيضاحات.
    Sokak adaleti dağıtılmış olabilir, Open Subtitles المهتمين بعدالة الشارع تعاملوا
    Hadi Adil oyna. Uçaktaki kızla konuşmam gerekiyor. Open Subtitles هيا العبي بعدالة الفتاة التي على الطائرة لابد أن أتحدث معها
    O hesapta ne kadar olduğunu bilmeden parayı Adil dağıtamam. Open Subtitles لا أستطيع توزيع المال بعدالة حتى أعرف كم المبلغ الذي يخفونه
    Uyarayım ama. Adil dövüşmem. O yüzden bunları getirdim. Open Subtitles أحذرك، لن أقاتل بعدالة رغم هذا لهذا السبب أحضرت هذه
    Baba adilce yargılasın. Open Subtitles ربما يحكم عيه "الأب" بعدالة
    Donanma'nın adaletine herkeslerden daha çok inanan biriydi. Open Subtitles إنه يؤمن أكثر من أى شخص بعدالة البحريه!

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد