Bana kaç kişinin bir zamanlar rahiplere inandığı için geldiğini bilseniz şaşırırdınız. | Open Subtitles | ستندهشون بعدد المرضى الذين يأتون إلي لأنهم في وقتٍ ما آمنوا بقسيس |
Şimdi de gidip mutfakta kaç tane plastik kabımız olduğunu sayayım. | Open Subtitles | لكن الان سأذهب لأقوم بعدد الحاويات البلاستيكية التى لدينا فى المطبخ |
Yani demek istediğin papalık seçimi için kaç oy satın almamız gerektiği... | Open Subtitles | تقصد أنها تحمل الأخبار بعدد الأصوات التي يجب شرائها في الإنتخاب البابوي |
Ernest, sen ve işbirlikçin Celestine, inanılmaz sayıda suçla itham ediliyorsunuz. | Open Subtitles | ايرنيست، أنت شريك سيلستين و متهمون بعدد لا يحصى من الجرائم |
Seni tanıyabilmem için gerçekleşmesi gereken olayların sayısını düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل فكّرتِ من قبل بعدد الأمور التي حدثت لي حتى أعرفك؟ |
Misafir sayısı kadar doğum günü tatlısı siparişi de verdim. | Open Subtitles | حتى أنني طلبت أن يكون كعك عيد الميلاد بعدد الضيوف |
Hadi oradan. O kadar çok ki. Sana onlarcasını sayabilirim. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ شعرتي من قبل، يمكنني إخباركِ بعدد المرات. |
Sayfa sayısına bağlı kalmanın neresi bu kadar zor? | Open Subtitles | لاحقا عزيزتي, ما الصعب في الإلتزام بعدد الصفحات ؟ |
Beni hafızasından kaç defa silmeye çalıştığın umurumda bile değil. | Open Subtitles | لا أهتم بعدد المرات التي حاولتِ فيها مسحي من ذاكرته |
kaç kişiyi feda etmemiz, kaç güneş yakmamız gerektiği umurumda değil. | Open Subtitles | أو بعدد الحيوات التي قد نفقدها أو بعدد الشموس التي سنحرقها |
sanatçıya her ölçü çizgisinde kaç tempo olduğunu söyleyen zaman işareti vardır. | TED | يوجد ما نسميه بالمقياس الزمني والذي يخبر العازف بعدد العدّات في كل مازورة. |
Fransa'da kaç kadının yüz örtüsü ya da peçe örttüğü için ceza aldığı ile ilgileniyorum, Fransa'da yaşamasam ya da yüz örtüsü örtmesem de. | TED | أنا مهتمة بعدد النساء اللواتي فرض عليهن غرامة في فرنسا بسب غطاء الوجة، أو النقاب، وحتي إن لم أكن أعيش في فرنسا أو أرتديه. |
Birçok kez ona, aklındakinden bir tane daha fazla olduğunu söyleyen kaç kişi olduğuna inanamazsınız. | TED | ستفاجئون بعدد المرات التي أخبره بأن تلك أكثر مما لديه في رأسه في أوقات مختلفة. |
1 milyon papeli saymak için parmağını kaç kez ıslatacağını düşün. | Open Subtitles | هل فكرت بعدد المرات التي يجب أن ترطب بها إبهامك لحساب مليون دولار |
Tanrım ! Sen kaç tane kızla yattığını söylediğinde ben çılgına dönmedim ! | Open Subtitles | يا إلاهي انا لم افعل مافعلته عندما اخبرتني بعدد النساء اللاتي مارست معهم الجنس |
Yani bu sonsuz sayıda farklı şekilde birleştirilebilir. | TED | بحيث يمكن أن يتمّ ردم الهوّة بعدد لانهائي من الطرق المختلفة. |
Yukarıya baktım ve gökyüzü, sınırsız sayıda yıldızla doluydu. | TED | ثم نظرت للأعلى، فكانت السماء مليئة بعدد لا يحصى من النجوم. |
Fakat bunun yerine çok sayıda bakımcı karınca ile karşılaşmaya başlarım. Umduğumdan çok daha az da taşıyıcıya. | TED | ولكن في حال مقابلتي بعدد كبير من عاملات صيانة العش، أنا أقل عرضة للظن بأنهم نمل باحثون عن الطعام. |
Bazen Khal kendisine sunulan köle sayısını hakaret olarak görebilir. | Open Subtitles | بعض الأحيان خال يشعر بالإهانة بعدد العبيد الذين يعطون له |
Barışçıl ve zengin yaşamaya izin verilenlerin sayısı tarafından ölçülüyor, bu yüzden. | Open Subtitles | تُقاس بعدد من سُمح لهم بالعيش في سلام و ازدهار بسبب ذلك |
Dağların boyutlarında olan sayılamayacak kadar çok nesneyle başlayıp, Güneş Sistemi'nin iç kısmında Ay boyutunda hatta belki de büyüyüp Mars boyutuna ulaşacak belki 100 tane nesneyle bitiriyorsunuz. | Open Subtitles | ولذا تبدأ بعدد لايُحصى لأجسام بحجم الجبال و تنتهي الى ربّما مائه |
Duvarımdaki yüzlerin sayısına bakacak olursak Şangay'a savaş gelmiş bile. | Open Subtitles | يمكنك القول بقدوم الحرب إلى "شنغهاي" بعدد الوجوه على حائطي. |
Bir Kralın hüneri öldürdüğü, düşman sayısıyla değil, halkından kurtardığı insan sayısıyla ölçülür. | Open Subtitles | أهليّات مَلِك لا تُقدَّر بعدد الأعداء الذين قتلهم لكن بعدد رعيّته الذين أنقذهم |
Başkan yanındakilerle birlikte çeşitli sayıdaki yerel bankalarla temerrüde uğramış kredilerle Lennox Gardens sakinlerini geçici kiracılarla değiştirme teklifini sunmak için görüştü. | Open Subtitles | ضم العمدة القوى بعدد من المصارف المحلية لعرض منازلهم كقروض أساسية كإيجار مؤقت لتغيير |