Evet efendim, her çarşamba öğlen on iki-iki arası. Ne yaptınız? | Open Subtitles | نعم سيدي نقوم بهذا كل اربعاء بين الظهر والثانية بعد الظهر |
Tabii, çünkü tam öğlen saati hiç kimse fen laboratuvarının camının kırıldığını duymaz. | Open Subtitles | أجل، لأنّ لا أحد سيسمع صوت تحطّم الزجاج في مختبر العلوم بعد الظهر |
Bu büyük bir tur. Bu öğleden sonra toparlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | انها رحلة كبيرة يجب أن أجهز نفسى من بعد الظهر |
Öğleden sonraki diş randevusunu onaylamak için diş hekimini aramış. | Open Subtitles | اتصلت بطبيب أسنانها لتؤكد موعداً طبياً كان لديها بعد الظهر |
"İşi bırakıp öğleden sonraları sık sık yüzmeye gittiği not edilmiş. | Open Subtitles | و لوحظ أنه غالباً ما يترك العمل للذهاب للسباحة بعد الظهر |
Yarın öğleden sonraya kadar hepsi bitmiş olacak. Ve gemi treni 9:40'a kadar kalkmıyor. | Open Subtitles | اٍن الأمر سينتهى بعد الظهر و لن ينطلق القطار القارب قبل التاسعة و 40 دقيقة |
öğleden sonrası kıyafet değişiklikleri için arabama giderek ne çok da zaman harcamışım? | Open Subtitles | لقد كنت أضيع الكثير من الوقت أثناء ذهابي لسيارتي بعد الظهر لتعديل مظهري |
Bir haftasonu öğleden sonrayı değerlendirmenin kesinlikle harika bir yolu, | TED | إنها طريقة ممتازة تماما لقضاء فترة بعد الظهر في نهاية أسبوع، |
Saat öğlen 3 buçuk, kamera hilesi değil. Gerçekten karanlık. | Open Subtitles | إنها الثالثة والنصف بعد الظهر هذه ليست مؤثّرات التصوير .. |
öğlen vakti yola çıkıp dağ misafirhanesinde yatıya kalırız. | Open Subtitles | يجب أن نغادر بعد الظهر وسننام في نزل الجبل. |
Son teslim tarihinin yarın öğlen olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | تذكروا بأنّ آخر موعد للتسجيل . هو غداً بعد الظهر |
Bu büyük bir tur. Bu öğleden sonra toparlanmamız gerekiyor. | Open Subtitles | انها رحلة كبيرة يجب أن أجهز نفسى من بعد الظهر |
Kulak Misafiri'nin en büyük hikayesinin Bu öğleden sonra yazacağını söylüyor. | Open Subtitles | انها تقول ان ايفزدروبير سينشر بعد الظهر اكبر قصه على الاطلاق |
Bu öğleden sonra galiba. Ama şu an sorun yok. Hallettim ben. | Open Subtitles | قد يكون بعد الظهر لكن كل شيء على ما يرام، فسأجد حلاً |
Sana bugün Öğleden sonraki uçak için bilet aldım. Saat dörtte kalkıyor. | Open Subtitles | كنت أحاول الحصول على تذكرة لك ستقلع بعد الظهر في الرابعة |
Bu arada,Öğleden sonraki spor haberimi izleyin.İki serilik şu başlıkla gelecek: | Open Subtitles | شاهدوا الأخبار الرياضية بعد الظهر اليومسيبدأجزئانجديدانمنبرنامج: |
Bulmacayı çözdüğünde, neler olduğunu anlatabildiği herkese anlatmaya çalıştı, bunun anne ve babasına ne yaptığını ve öğleden sonraları evlerinde oksijen tanklarıyla gördüğü insanlara ne yaptığını. | TED | عندما اكتشفت حل اللغز، بدأت بإخبار كل شخص تستطيع إخباره عما حدث، ما تم فعله لوالديها، و للناس الذين رأتهم بخزانات الاكسجين بمسقط رأسها بعد الظهر. |
En azından öğleden sonraları sıkılmıyorum. Küçük bir arkadaş gurubu buldum. | Open Subtitles | أوه، غلى الأقل لا أشعر بالملل أبداً بعد الظهر |
- Seni bekleriz. - öğleden sonraya kalır. | Open Subtitles | ,سأستغرق طوال مدة بعد الظهر لا أريدك أن تضيعى يومك |
öğleden sonrası için gönüllü olarak çalışıyorum. Devlete olan borcumu geri vermek için. | Open Subtitles | تطوعت لما بعد الظهر أحاول تسديد ديني للحكومة |
Bugün öğleden sonrayı kastettim. Neden geldin? | Open Subtitles | ، لا، أنا أعني بعد الظهر في المطعم لماذا أتيت؟ |
Tünaydın beyler! Yeni bir saldırıya geçeceğiz. | Open Subtitles | بعد الظهر سادتي سنقوم بهجوم آخر |
İyi günler. Ne içersiniz? | Open Subtitles | بعد الظهر,ماذا سوف تكون؟ |
öğlenden sonra sandıkları araba ile gönderdiğimizi söyledim. | Open Subtitles | هل ترى ، ظننت أننا أخذنا الصناديق المرسلة على عربة الاثقال بعد الظهر |
- Öğleden sonra çekilebilirsin. | Open Subtitles | - قد يكون لديك بقية فترة ما بعد الظهر قبالة. |
Bugün öğleden sonra Bayview Lane 57 numaradaki evinde tutuklandı. | Open Subtitles | قبض عليه اليوم بعد الظهر في منزله في سانت كاثرين |
Ve bir gün, kontrol etmek için yine buraya uğradım. | Open Subtitles | وذات يوم، مررتُ للإطمئنان عليها في فترة ما بعد الظهر. |
Dedem dün Wyatt'ı almak için Akşam üstü saat 5 gibi bir adamın geldiğini söyledi. | Open Subtitles | جدي قال أن شخص ما أتى و أخذر وايت الصغير البارحة في الـ 5 بعد الظهر |
Cuma öğleden sonraydı, sanırım Paskalya Cuması'ydı o öğleden sonra mahkemeye dönmüştük ve bir bakıma neşeliydik çünkü beraat edeceğini düşünüyorduk. | Open Subtitles | صباح الجمعة ، كنت أعتقد أنها جمعةٌ جيدة رجعنا من قاعة المحكمة في وقت بعد الظهر وكنّا مبتهجين لأننا أعتقدنا |