Burada henüz kimsenin ölmeye vakti olmadı. Hiç mezar olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | لم يتسنى لأحد الموت هنا بعد كما ترى لا مقبرة هنا |
Onun öldüğünü henüz rapor etmedi. Görüyorsun ki viskisini alıyorum. | Open Subtitles | لم يتم تأكيد موتة بعد كما ترى , أقوم بتجميع الخمر لة |
Ayrıca henüz sahip olmadığım ehliyetimden de üç puan ceza aldım ve suçluların önünde paslanmaz çelikten bir kâseye çişimi yapmayı reddettiğim için de hak edilmemiş bir özrü dilemeye zorlandım. | Open Subtitles | كما أني حصلت على 3 نقاط كمخالفة على رخصة القيادة التي لم أحصل عليها بعد كما أني أجبرت على تقديم اعتذار غير مستحق |
henüz kahveni içmemişsin anlaşılan. | Open Subtitles | لم تشربي قهوتك بعد كما هو واضح |
henüz boşanmadı biliyorsun. | Open Subtitles | إنها لم تتطلق بعد كما تعلم |
Birazcık daha kaldı. henüz vampir değilim, farkındasın değil mi? | Open Subtitles | لم أغدو (مصاصة دماء) بعد كما تعلم، لازالت قدماي تشعر بالتعب. |
- henüz yok. | Open Subtitles | ليس بعد. كما تعلمون، نحن فقط... |
Biliyorsun henüz Oakland'e bakmadık. | Open Subtitles | لم أفحص (أوكلاند) بعد كما تعلم. |