Yaşarken ünlüydü, öldükten sonra tamamen unutuldu. | Open Subtitles | مشهور عندما كان حياً، ونُسىّ كلياً بعد مماته |
Nişanlım öldükten sonra, bir süre onunla görüştüm. Benimle tanıştırmak istediği harika bir insan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | حاولت الذهاب لرؤيتها لبعض الوقت بعد مماته قالت بأن لديها شاب لطيف تريد أن تعرفني عليه. |
Yani bunlar Başçavuş Downing öldükten sonra atılmış. | Open Subtitles | تلك الرصاصات اطلقت بعد مماته |
Ama o öldükten sonra bitti. | Open Subtitles | لكن بعد مماته, انتهى كل شيء |
öldükten sonra bile Steve hâlâ hayatımı değiştiriyordu. | Open Subtitles | حتى بعد مماته (ستيف) كان لا يزال يغير حياتي |
öldükten sonra firavunlara saygı göstermek... | Open Subtitles | ... لتكريمه بعد مماته |
O öldükten sonra bile. | Open Subtitles | وحتى بعد مماته! |