Eğer daha genç ve daha canlı olsaydım bu teklifini seve seve kabul ederdim. | Open Subtitles | أو حيوية لكنت قبلت بعرضه بسرور |
Milli Güvenlik Kurulu Sloane'un teklifini kabul edip onu Mutabakat'a sokmamız taraftarı. | Open Subtitles | موقف مجلس الأمن القومي هو أن نقبل بعرضه ( ونستخدمه كعميل مزدوج مع ( الكوفنانت |
Onun teklifini gerçekten değerlendirmedin. | Open Subtitles | انت لا تفكر حقاً بعرضه ؟ |
Seks yapmayı teklif ederek onun evde kalmasını sağlamalıydım. | Open Subtitles | أنا كان يَجِبُ أنْ أَغريه إلى بَقاء في البيت بعرضه جنسِ. |
Anlaşılan benim bir elemanım, yetkisi olmadığı halde sana bir fiyat teklif etmiş. | Open Subtitles | نعم , اتضح أن موظفيني عرضو عليكي سعر غير مخولين بعرضه |
teklifini kabul ettiğini söyle. | Open Subtitles | أخبره أنك قبلتَ بعرضه |
Yaptığı iş teklifini kabul edeceğim. | Open Subtitles | . سوف اقبل بعرضه للعمل |
Anlaşılan benim bir elemanım, yetkisi olmadığı halde sana bir fiyat teklif etmiş. | Open Subtitles | - اتضح أن موظفيني عرضو عليكي سعر غير مخولين بعرضه |
- Ama ilgilenseydik teklif ettiğinden çok daha fazlasını isterdik. | Open Subtitles | -لكن إن كنّا مهتمين ، سيحتاج الأمر أكثر بكثير مما قمت بعرضه. |
Bu golf işi için de ben başvurmadım. Fulton teklif etti. Kabul ettim. | Open Subtitles | لستُ من طلب وظيفة مدرّب الغولف , بل قام (فولتن) بعرضه عليّ و قبلت العرض |
- Benden daha fazla teklif etmişti. | Open Subtitles | - أخرجني من المزاد بعرضه الأفضل |
ve para teklif etmeyecektim Gillom. | Open Subtitles | يا "جيلم" لا أرغب بعرضه |