Bence böyle içinden gelerek yola koyulması, hatta pervasızca bile diyebilirim, babasına olan görevini yerine getirmek için yengesini itaatsizlik etme riskini alması | Open Subtitles | اعتقد التقدم هكذا بتهور و اندفاع و المجازفة بعصيان عمته فقط لفعل واجب تجاه والده |
Yargıca ve valiye kasten itaatsizlik ettiniz öyle değil mi? | Open Subtitles | عامدًا قمت بعصيان هذا القاضي والمحافظ، ألم تفعل؟ |
Daha sonraki suçu, yasal bir emre itaatsizlik, sarhoşluk, izinsiz terk. | Open Subtitles | علاوة على ذلك, متهم بعصيان أمر قانوني والسُكْر وتغيب غير مصرح به |
Açık olan itaatsizlik için geçen yıl mahkum olan tüm maymunların isimlerini içerir. | Open Subtitles | والتي تشمل اسم كل قرد كان ...في العام الماضي مذنباً بعصيان علني |
Emirlerime itaatsizlik ettin. | Open Subtitles | الآن، لقد قمت بعصيان أوامري. |
Çavuş Elkins emre itaatsizlik ve iki cehennem ateşi füzesini Afganistan'daki Waziristan bölgesine 12 silahsız vatandaşın üstüne ateşlemekle suçlanıyor. | Open Subtitles | الظابطة (اليكنز) متهمه بعصيان الاوامر (واطلاق صاروخين (هيلفاير على (12 ) مدني غير مسلح |
Emirlerinize itaatsizlik edebilirim? | Open Subtitles | وأقوم بعصيان أوامركِ؟ |