Dize kadar boyun vardı. Bazı şeyler hiç değişmiyor, ha? | Open Subtitles | كنتم على ارتفاع ركبتي بعض الأمور لا تتغير |
Bazı şeyler hiç değişmez ama annemin kafası karışık ve hassas olduğu bir dönemde ona yardım etmiş olduğunu her zaman hatırlayacağım. | Open Subtitles | بعض الأمور لا يمكن أن تتغيراً إطلاقاً لكنني سأذكر على الدوام أنك ساعدت والدتي في الوقت الذي كانت فيه مشوشة جداً |
Belki de Bazı şeyler hiç değişmiyordur. | Open Subtitles | ربما بعض الأمور لا تتغير أبداً |
Yeni bir dönem ve yeni bir sene olabilirdi belki ama bazı şeyler asla değişmiyordu. | Open Subtitles | قد يكون فصلا دراسيا جديدا و عام جديد ولكن بعض الأمور لا تتغير |
bazı şeyler asla var olmamalı, bu iç karartıcı uzunluktaki liste de onlardan biri. | Open Subtitles | يوجد بعض الأمور لا يجب أن توجد, و واحد منهم هو هذا القائمة الطويله المحبطه |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغير أبداً |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغير |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغير أبداَ |
Bazı şeyler hiç değişmez. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغير أبداً. |
- İngiltere çok yaşasın. Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | - (إنجلترا) القديمة الرائعة بعض الأمور لا تتغير |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | -أترين؟ بعض الأمور لا تتغيّر |
Bazı şeyler hiç değişmez Katherine. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغيّر قطّ يا (كاثرين) |
Bazı şeyler hiç değişmiyor, Darius. | Open Subtitles | بعض الأمور لا تتغير أدًا معك يا (داريس) |
bazı şeyler asla değişmez. | Open Subtitles | بعض الأمور لا يمكن أن تغيّرها. |
Evet bazı şeyler asla değişmiyor. | Open Subtitles | صحيح، بعض الأمور لا تتغير أبدًا |
Açıklamaya çalıştım ama bazı yapılan bazı şeyler asla bağışlanmıyor. | Open Subtitles | لن تتحدث إلىّ ... أحاول تفسير الأمر ، لكن هُناك بعض بعض الأمور لا يُمكن الصفح عنها أبداً |