Tabi bunca yolu gelirken biraz ezildi. | Open Subtitles | إنها مخربشة بعض الشيء. من حملي لها كل هذا الطريق. |
Bu biraz karışık bir durum. Görüyor olduğu ortada ama. | Open Subtitles | الأمر معقد بعض الشيء من الواضح أنه يستطيع الإبصار |
Eğer çok zorlarsak uzaya çıkış hızına ulaşamadan motorların yanacağı konusunda biraz endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة بعض الشيء من أننا أذا دفعناها بقوة أن تحترق قبل أن نصل لسرعة الهروب |
Tamamdır. Sadece tamamdır mı yoksa tamamdırdan biraz daha fazlası mı? | Open Subtitles | لابأس لابأس فقط أم أكثر بعض الشيء من لابأس؟ |
biraz daha karmaşık ama basit olan şey güvenlidir. | Open Subtitles | انه معقّد أكثر بعض الشيء من ذلك لكن ثانية، البسيط آمن |
Evet, maksimum eğlenceden biraz daha azını yaşıyordum. | Open Subtitles | نعم , سيكون عندي أقل بعض الشيء من المرح الأقصى |
Bak, diyorum ki, ...kişisel birşey değil, ama tütün alkolden biraz daha fazla hararet yaratıyor. | Open Subtitles | أنظري، أعني، لا شيء شخصي، لكن التبغ يولد الحرارة أكثر بعض الشيء من الكحول. |
Emin değilim, galiba benim vuruşum biraz daha iyi gibi. | Open Subtitles | لستُمتأكداً. لكنني أعتقد أن رميي للكرة قد يكون أفصل بعض الشيء من رميكِ لها. |
Baba/oğul bağlarının sıkılaşmasının doruklara vardığı şu anda sanki dikkatin dağılmış biraz. | Open Subtitles | تبدو مشتت البال بعض الشيء من مصالحة الأب وابنه هذه |
Milletin önünde şarkı söylemek beni biraz heyecanlandırıyor. | Open Subtitles | أنا متوترة بعض الشيء من الغناء أمام حضور |
Herkesin haberdar olmasını istemedik ama oldu bir kere. Bu durum bizi biraz şaşırttı desem yeridir. | Open Subtitles | لقد كنت سأتستر عن هذه المعلومات مع أفراد عائلتي، ولكن بما أن الخبر قد ذاع صيته الآن، فأنا مذهول بعض الشيء من هذا الأمر |
Adam bir profesyonel. biraz heyecanlandım. AIDS'liler yardım gecesinden yeni geldim de. | Open Subtitles | إنني مهووسة بعض الشيء من هذه الأمور إنني عائدة للتو من حملة للتبرغ لمرضى الايدز |
ohh üzgünüm, hastenelerden biraz korkarda. | Open Subtitles | أمي؟ آسف، إنها تخاف بعض الشيء من المستشفيات. |
Devriyeden biraz erken gelmiştik... taburun din subayı bizi beklemiyordu. | Open Subtitles | عدنا باكراً بعض الشيء من دوريّتنا وكاهن الكتيبة الخاص بنا لم يتوقع قدومنا |
Aslinda bundan biraz fazlasi | Open Subtitles | لقد حققنا بالفعل تقدّماً أكثر بعض الشيء من ذلك |
Neden biraz saygı göster miyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا يكون لديك بعض الشيء من الاحترام ؟ |
- Tank tavanı olan adamdan korkuyorum biraz. | Open Subtitles | أنا خائف بعض الشيء من الرجل الذي يرتدي جاكيت بدون أكمام |
Size yazdıklarını söylemek isterdim, ama biraz çekiniyorum. Şunu söyleyeyim: | Open Subtitles | أود أن أخبركم بما كانت تكتبه لكن أشعر بالخجل بعض الشيء من ذلك |
Küçükken babamın emlakçı olmasından utanırdım biraz. | Open Subtitles | حين كنت أصغر، كنت محرجة بعض الشيء من كون أبي وكيل عقارات. |
Tavuklu Kiş-ilik karakterime benziyordu biraz. | Open Subtitles | بدت قريبة بعض الشيء من تقمصي لقرصان فطيرة الدجاج. |