Hiçbir şey bırakmadan sadece pencere kenarındaki birkaç taş dışında. | Open Subtitles | و لم يبقى شىء الا بعض الصخور الملعونه على افريز النافذه |
Avatar'a birkaç taş fırlattım sürekli mızmızlandı, ve Sokka bir deliğe düştü. | Open Subtitles | لقد رميت بعض الصخور على الافاتار وسوكا سقط في حفرة |
Bebekyüzlü, birkaç taş bulup boyadı. | Open Subtitles | حسناً، صاحب الوجه الطفولي وجد بعض الصخور وقام بطلائها |
Bu yeni bulunmuş Isis'in Mezarı'dan bahsettin ama tek gördüğüm bir kaç kaya ve çadır. | Open Subtitles | وبالنسبة لمقبرة (إيزيس) الجديدة هذه، لا أرى سوى بعض الصخور والخيام |
Bu yeni bulunmuş Isis'in Mezarı'dan bahsettin ama tek gördüğüm bir kaç kaya ve çadır. | Open Subtitles | وبالنسبة لمقبرة (آيزيس) الجديدة هذه ؟ لا أرى سوى بعض الصخور والخيام |
Kulübeni yapmak için vaktin varsa biraz taş taşımak için de vardır. | Open Subtitles | إن كان لديك الوقت لإصلاح كوخك فبالتأكيد لديك وقت لنقل بعض الصخور |
Adam satranç oynamaktan hoşlanıyor. Haydi onun için biraz taş toplayalım. Çocuklar! | Open Subtitles | أنه يحب لعبة الشطرنج فلنجمع له بعض الصخور |
Suyu görmek için koştum ama taşlar çok yükseğe fırlamış, kafama düştü. | Open Subtitles | ذهبت لارى الماء ينفجر ولكن بعض الصخور طارت في السماء وسقطت على رأسي |
birkaç taş kaldırıp, altında ne olduğuna bakalım. | Open Subtitles | اركل بعض الصخور وسترى ماتحتها |
birkaç taş yolu kapatıyor. Emin misiniz? | Open Subtitles | بعض الصخور تعيق الطريق |
Thom dağdan birkaç taş almıştı. | Open Subtitles | لقد أخذ (تـوم) بعض الصخور من الجبل. |
Haydi onun için biraz taş toplayalım. | Open Subtitles | لنحضر له بعض الصخور |
Evet, biraz taş toplayabilirsen Neil onları çantaya at. | Open Subtitles | نعم ، لو أمكنك فقط (أن تلتقط بعض الصخور (نيل وتضعهم في الحقيبة |
Arka tarafta harika taşlar gördüm. Hadi gidip yapalım! | Open Subtitles | رأيت بعض الصخور العظيمة في الخلف دعونا نجلبها |
Yolumuzun üstünde gördüğümüz güzel taşlar vardı. | Open Subtitles | هناك بعض الصخور الجيدة حقاً, رأيناهافيطريقنا. |